Şikayetçilerden .......... ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte borçlu sıfatının olmadığı, takibe dayanak kredi sözleşmesinde kefil sıfatı bulunduğu, takip borçlularından ............’un takipten sonra ölümü ile yasal mirasçısı olduğu, ..........’un takibe konu taşınmazın maliki olduğu ve bu taşınmazın şikayete konu ............ tarihli ihalede satılmadığı, şikayetçinin tapu sicilindeki ilgili sıfatı bulunmadığı ve ihalede pey süren kişi de olmadığı anlaşılmakla; şikayetçinin ihale konusu taşınmazlara yönelik ihale hakkında şikayette aktif husumet ehliyeti bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Şikayete konu ihalenin yapıldığı 05/05/2021 tarihinin, İçişleri Bakanlığı’nın 27/04/2021 tarih 89780865-153-7576 sayılı Genelgesi ile düzenlenen sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanacağı 29/04/2021-17/05/2021 tarih aralığına denk geldiği görülmekle birlikte Genelge ekinde yer alan, Sokağa Çıkma Kısıtlamasından Muaf Yerler ve Kişiler Listesinin 34. maddesinde mezat salonlarına gidecek ilgililerin muafiyet kapsamında olduğunun açıkça belirtildiği, ihale tarihi itibariyle ülkemizde sokağa çıkma kısıtlaması da bulunan tam kapanma sürecinde icra ve iflas dairelerinde satış yapılmasını engelleyen bir mevzuat hükmünün de bulunmadığı anlaşılmakla yapılan ihalenin usul ve yasaya uygun olduğu-
Şikayetçi şirketin takipte taraf sıfatının bulunmadığı, ayrıca şikayetçi şirketin, tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de olmadığı, İİK.'nun 134. maddesine göre şikayetçi şirketin, ihalenin feshini istemesine yasal imkanın olmadığı, buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshi istemini esastan reddeden ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek, şikayetçi şirket yönünden istemin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği- İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü-
Satış ilanı tebliğ tarihi ile ihale günü arasında makul bir süre olmadığından, borçlunun satış hazırlığı işlemlerine karşı şikayet hakkını kullanması ve satışa katılımı arttıracak çalışmalarda bulunması engellenmiş olup satış ilanının ihaleden önce usulüne uygun olarak tebliği koşulunun gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği-
Mahkeme dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı-
İhale konusu taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyatî tedbir kararı cebri satışı da önleyecek şekilde olmadığından, tapu kaydındaki ihtiyatî tedbir şerhi dolayısı ile şikâyetçi ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden de olmadığı- İhale konusu taşınmazın tapu iptali ve tescile ilişkin mahkeme kararı henüz tescil edilmediğinden, tapu kaydında hâlen hissedar olarak görünen şikayetçinin İİK 134/2 gereğince tapu sicilindeki ilgililerden sayılacağı ve ihalenin feshini isteme hakkının bulunduğu-
Kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, bu hususun ayrıca re'sen gözetilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçilerin, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve satışa konu ipotekli taşınmazın maliki olmayıp, şikayetçilerden birinin müteselsil kefil, diğerinin ise müteselsil kefil ve ipotek verilen diğer taşınmazın (şikayete konu olmayan ) maliki olduğu, tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de olmadıklarının görüldüğü, ayrıca şikayetçi .............’un asıl borçlu lehine taşınmazını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldığı görülmüş ise de kendi adına kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçiler ............ ve ...............’un ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Şikayetçi ipotekli taşınmaz malikinin İİK'nun 134/2. fıkrası gereğince ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğu, taşınmazın muhammen bedelin altında bir bedele ihale edildiği, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu; mahkemece işin esasına girilmek suretiyle gerek satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ve gerekse sair tüm ihalenin feshi sebeplerinin incelendiği ve yine kamu düzenine ilişkin olarak da esastan inceleme yapılarak ve ihalenin feshi isteminin esastan reddine karar verildiği anlaşıldığından, ihalenin feshi isteminin esası incelenmesine rağmen esasa girilmediği gerekçesi ile para cezasına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
İhale konusu taşınmazın köyde olması sebebiyle, köyde ilan edilmesinin, talep ve talibi arttırabileceğinden ve dolayısıyla taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması imkanını sağlayacağından tarafların menfaatine uygun olduğu, taşınmazın düşük bedelle ihale edilmiş olmasının ve 2 katılımcıdan başka katılan olmamasının, alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilmesinin yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu ortaya koyduğu, her ne kadar 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bazı köyler mahalleye dönüştürülmüş ise de; bu düzenlemenin taşınmazın idari yapısına ilişkin olup, taşınmazın fiilen köy vasfında olan yerde bulunduğu gerçeğini değiştirmeyeceği ve o yöredeki muhtemel alıcılara da satışın duyurulması yönünden köyde ilan gerekliliğini ortadan kaldırmayacağı-