Somut olayda, şikayetçi …..’nın, borçlu …. ile evli olduğu, tapu kaydının incelenmesinde; ihale konusu taşınmazın tapu kaydına, feshi talep edilen 29/12/2020 tarihli ihaleden önce 31/12/2019 tarih ve 12287 yevmiye numarası ile aile konutu şerhi konulduğu görülmekle, şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi gereği, tapu sicilindeki ilgililerden olduğu ve dolayısıyla ihalenin feshini isteyebileceği-
Takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesindeki kefilin ihalenin feshini talep edemeyeceği- İpotekli taşınmazın ihale tarihinden ve hatta satış karar tarihinden önce satıldığı anlaşıldığından, şikayetçinin ihale tarihi itibariyle ihale konusu taşınmaz ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, ipotekli taşınmaz maliki olmadığı gibi tapu sicilindeki ilgili ya da ihaleye pey süren kişi de olmadığı, ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğundan reddi gerektiği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği-
Şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği-
İİK'nun 133. maddesine göre yapılan tamamlayıcı ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezası öngörülmemiş olup, bu hususta para cezasının uygulandığı aynı Kanun'un 134. maddesine yapılan bir atfın da bulunmadığı-
Borçlunun, dava dilekçesinde, yapılan satış ilanının 2 ila 10. sıralarında yer alan 9 adet taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği, şikayete konu taşınmazların ihale bedellerinin toplam ........ TL olduğu görülmekle, mahkemece ihalenin feshi isteminin reddedilmesi yerinde ise de, bu ihale bedellerinin % 10'u oranında para cezasına hükmolunması gerekirken, şikayete konu edilmeyen taşınmazın ihale bedelinin %10’u oranında para cezasının da eklenmesi suretiyle ulaşılan .......... TL para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, bozma sebebi ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İhaleye konu taşınmaz muhammen bedelin üzerinde satılmış olup yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir ise de somut olayda ihaleye fesat karıştırıldığı iddia edilmekle zarar unsuruna bakılmaksızın bu iddianın usulüne uygun şekilde değerlendirilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazda bulunan 6 ve 26 numaralı bağımsız bölümler yönünden ihale bedelinin muhammen bedele eşit olduğu gerekçesi ile şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile bu taşınmazlar yönünden para cezası takdirine yer olmadığına hükmedilmesi yerinde ise de; ihalenin feshi talep edilen diğer 28 adet taşınmaz yönünden toplam ihale bedeli ............TL. olmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde .............. TL. üzerinden %10 para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının, kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği, o halde, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu hususun bozma nedeni yapılmadığı, ancak istemin, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden mahkemece şikayetçinin para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında, şikayette hukuki yararın bulunmadığı belirtilen taşınmazın ... Parsel’de kayıtlı ..... numaralı bağımsız bölüm olduğuna değinildiği, ancak gerekçenin devamında söz konusu taşınmaza ilişkin şikayetin esastan reddedildiği ve ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedildiğinin belirtildiği, bu suretle kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiği anlaşıldığından, o halde; Bölge Adliye Mahkemesi’nce kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulmasının, HMK'nun 298/2. maddesine aykırı ve başlı başına bozma sebebi olduğu-