12. HD. 25.04.2024 T. E: 2023/7168, K: 3870
Borçlu tarafından açılan kıymet takdirine itiraz davası sonucunda mahkemece, şikayete konu taşınmazın muhammen bedelinin 12.222.700,00 TL olarak tespit edildiği, taşınmazın 05.10.2020 tarihli ihalede 6.500.000,00 TL bedel ile ihale edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek mahkemece alınan 03.05.2023 tarihli ek raporda ise taşınmazın değerinin 15.200.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşıldığından, tespit edilen değerin ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun teklif verme süresi sona ermeden bakiye dosya borcunu ödemesi durumunda, satışın durdurulmasına karar verilmesi gerektiği (İİK m. 115)- Alacaklı vekilinin "satış masraflarının satış sonrasında satış bedelinden ödeneceğini" ileri sürerek "satış işlemlerine devam edilmesini" talep etmesi üzerine satışa devam edilerek ihale yapılamayacağı- Satış giderlerinin icra dosyasına bildirilmemesi ya da icra müdürlüğü tarafından bu alacak kalemlerinin borca dahil edilmesinin sağlanamamasının borçlunun sorumluluğunda olmadığı-
12. HD. 22.04.2024 T. E: 2440, K: 3727
İhale tarihinden sonra verilmiş ve kesinleşmiş menfi tespit kararı, kesinleşen ihalenin hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacağından, icra müdürünün kesinleşen ihale karşısında tescil işlemlerinden kaçınamayacağı- İhalenin alacağa mahsuben gerçekleştiği, takibe konu alacağın ise bulunmadığının kesinleşen menfi tespit davası ile tespit edildiği nazara alındığında; ihale bedelinin tamamen yatırılması halinde taşınmazın alıcı adına tescili mümkün olup, şikayetçi tarafından ihale bedelinin dosyaya yatırılmamış olduğundan icra müdürlüğünce şikayetçinin tescil talebinin reddine karar verilmesinin doğru görüldüğü-
İlk Derece Mahkemesince ''kararın taraflara tefhim-tebliğinden itibaren...'' denilmek suretiyle istinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu, bu hükme göre 19.11.2023 tebliğ tarihinden itibaren yasal 10 günlük sürede istinaf başvurusunun yapıldığı gözardı edilerek ek kararla istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak, borçlunun yasal sürede yapılmış olan istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin isabetli olacağı-
Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespitinin, toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nın 115. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi şeklinde yapılacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince bu taşınmazlar yönünden muhammen bedel üzerinde satıldığından bahisle verilen hukuki yarar yokluğundan redde ilişkin gerekçe ve bu gerekçeye dayalı olarak para cezasına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Adli yardım nedeni ile başta alınmayan harçların ihalenin feshi davası/şikayeti reddedilen davacı/şikayetçi yerine davalılardan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu- İhalenin feshi talebinde bulunanın -İİK'nın 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi kapsamında- ilgili olmaması halinde peşin harç nispi olarak belirlenip, yarısının alınacağı, davanın reddi halinde de -İİK'nın 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesi uyarınca- kalan kısmın da hüküm altına alınması gerektiği- Adli yardım nedeni ile başta alınmayan harçlardan şikayetçiyi sorumlu tutularak, başvuru harcının yanı sıra peşin yatan maktu harcı mahsup ederek bakiye nispi harcın davacıdan tahsiline ile şikayetçi aleyhine ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezası taktir edilmesi gerektiği-
İpotek borçlusunun ancak kendi maliki olduğu taşınmaz yönünden ihalenin feshi isteminde bulunabileceği- Bölge Adliye Mahkemesinin, "asıl borçlu ile ipotekli taşınmaz malikleri arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bahisle şikayetçilerin, maliki olmadıkları taşınmaz hakkında ihalenin feshini isteyebileceklerine" ilişkin gerekçesinin hatalı olduğu- “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri” dışında kalan kişilerin ihalenin feshi davası açmaları durumunda (ihale bedeli üzerinden) nispi harç ve (ihale bedelinin % 5'i oranında) teminat yatırması gerektiği- İİK m. 134/2'de belirtilen istisnai kişiler dışında kalan şikayetçi ipotek borçlularına nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu m. 30 uyarınca süre verilmesi, harç yatırılırsa, teminat şartına ilişkin işlemler yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Bu usule uyulmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu-