Değişik İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesinin işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edeceği- Yasanın bu hükmünün, emredici nitelikte bir düzenleme olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
İlk derece mahkemesince, şikayetçi M.K.' ye yapılan satış ilanının usulüne uygun olup olmadığı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği- Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İlk Derece Mahkemesince İİK'nın 134. maddesinde belirtilen ilgililerden olmayan davacının açtığı davada nispi harç ve teminat yatırtmaya yönelik olarak 492 sayılı Harçlar Kanununun 30 vd. maddeleri ile HMK'nın 114 ve 115. maddelerinin değerlendirilmemesinin hatalı olduğu- Nispi harç ve teminat hususunu gerekçede değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesinin "...süre verilmesine gerek yoktur." şeklindeki gerekçesinin yerinde olmayıp, Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine aykırı olduğu, süre verilmemesinin adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracağı- İİK'nın değişik 134. maddesindeki ilgisiz kişilerden alınacak teminatın da HMK'nın 84. maddesindeki "yargılama giderlerine" yönelik teminat olmayıp, HMK'nın 114/2. maddesindeki dava şartı niteliğindeki teminat olduğu- İlk Derece Mahkemesince öncelikle davacıya nispi harcı yatırması için Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine uygun şekilde süre verilmesi, harç tamamlanır ise teminata ilişkin işlem yapılması, harç yatırılmaz ise Harçlar Kanunu'nun 30. maddesindeki düzenlemeye uygun olarak karar verilmesi gerekirken bu hususlar hiç değerlendirilmeden karar verilmesinin ve Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- İİK'nın 134. maddesine 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen 3. ek fıkra uyarınca ilgisiz kişinin/kişilerin davasının reddi halinde para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi istemini, inceleme görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu- Görevsizlik kararı ile dosyanın re'sen görevli olduğunu belirttiği mahkemeye gönderilmesi yönünde hüküm tesisi gerekirken sadece mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin tayinine karar verilmesi ile yetinilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçlulara 6 örnek icra emri gönderildiği, icra dosyasında borçluların, hesap kat ihtarının borçlulara usulüne uygun tebliğ edilmediği, kat ihtarındaki istemi aşar şekilde takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptalini talep ettiği, talebin niteliği itibariyle İİK'nın 16-18. maddeleri kapsamında şikayet olduğu 16.02.2023 tarihinde karar verildiği ihale tarihinin 28.04.2022 tarihi olduğu, ihale tarihinde dosyada karar verilmediği dolayısıyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmekle İİK’nın 363/son maddesinin uygulama yeri olmadığından ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlk Derece Mahkemesince, Yargıtay' ın eski içtihatlarına uygun olarak ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması nedeni ile zarar unsuru oluşmadığından bahisle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine dair karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince, Dairenin değişen içtihadı uyarınca, işin esasına girildiği ve şikayetçilerin ileri sürdükleri fesih nedenleri değerlendirildiği halde; "başvurunun esastan reddine" dair kurulan hükmün isabetsiz olup bu durumda; istinaf isteminin kabulü ile gerekçenin düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi ve işin esası incelendiğinden para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
.....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.09.2022 tarih ve 2022/39 Esas 2022/58 Karar sayılı ihalenin feshi isteminin reddine dair kararı kesinleşmemiş ise de, ihalenin feshi istemi bir yıllık süre içerisinde olmadığından, icra müdürlüğünün ihalesi kesinleşen taşınmazın ihale alıcısı adına tesciline ilişkin işlemleri yapmaktan kaçınması ve bu yönde verdiği karar, İİK'nın yukarıda açıklanan 134/son maddesi hükmüne aykırı olduğu-
İİK. m. 134/V hükmündeki düzenlemenin gerekçesinin, ihalenin feshi talebinin 1., 2. ve 3. bentteki sebeplerle reddedilen davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre para cezasının taktir edilebilmesini sağlamak olduğu- Mahkemenin, para cezasına hükmedecekse oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlemesi gerekeceği- Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13.maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin, para cezasına hükmedecekse oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlemesi gerekeceği- Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin % 1'i oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih iddialarının ağırlığı ve fesih isteyenin sıfatı göz önünde bulundurulduğunda, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %1’i olarak belirlenen para cezasının %5’i oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-