Şikayetçi borçluların icra mahkemesine başvurusu, sair nedenlerin yanı sıra "takibin mükerrer olduğu" iddiasına dayalı "takibin iptali" istemli şikayet olup, bu kararın istinaf başvurusu üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılmasının İİK m. 363/4' e aykırılık teşkil ettiği, şikayetçi borçlu yönünden taşınmazın satışının mümkün olmadığı ve dosya kapsamından anlaşılan bu durumu icra mahkemesinin re'sen dikkate alıp ihalenin feshi isteminin kabulüne karar vermesi gerekeceği-
İhalenin feshi davasının işin esasına girildikten sonra reddi halinde, her davacı için, ayrı ayrı değil ihale bedeli üzerinden tek bir para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi mirasçı aleyhine ihale bedellerinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nin 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı ve yargılamaya devam edenin mirasçı olduğu göz önünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %1 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/hissedar aleyhine şikayete konu taşınmaz için ihale bedelinin %10'u oranında (50.300,00 TL) para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nin 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı göz önünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen "ölçülülük ilkesi" de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
İlk derece mahkemesinin kararını istinaf etmeyen davalı/ihale alıcısının Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz hakkı bulunmadığı-
Taşınmazların birinin ya da birkaçının satılması tüm alacakları tatmine yeterli ise artık bundan sonraki diğer taşınmazların icra müdürlüğünce satışının yapılmaması gerekeceği-
Yasanın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re'sen uygulanması gerekeceği- Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 Esas sayılı kararında da benimsendiği üzere; kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi de nazara alınamayacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nin yukarıda yazılı hükümleri gereğince; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü tüm istinaf nedenleri incelenerek bir değerlendirme yapılması gerekirken, bazı istinaf nedenleri hakkında bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- İcra Mahkemesince işin esasına girilmesine rağmen ihalenin feshi isteminin, hukuki menfaat yokluğundan usulden reddedilmesi ve şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olmadığı-
İflasına karar verilen şirket, medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmayacağı; sadece, İİK'nın 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren hak ve mallar üzerinde tasarruf hakkını kaybedeceği, bir başka deyişle, anılan mallar üzerindeki tasarruf yetkisinin iflas masasına geçeceği- Bu durumda, ihalenin feshinin talep edilmesi ile müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamayacağı- Dolayısı ile müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK'nın 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı olduğu- Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nın 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, İcra Mahkemesinde bu şikayeti yapabileceği- Öte yandan, iflasın hukuki sonuçları, iflas kararının verilmesi ile (iflasın açılması anında) doğduğu, iflasın açıldığı anda, müflisin haczedilebilen bütün mal, alacak ve hakları kendiliğinden iflas masasını oluşturduğu-İİK’nın 226. maddesinin 1. fıkrası uyarınca iflas idaresi, iflas masasının kanuni mümessil bulunduğu; İflas idaresi masanın kanunî mümessili olduğundan, iflas masası ile ilgili davalar (şikâyetler) iflas idaresi tarafından (veya iflâs idaresine karşı) açılır; iflâstan önce müflis tarafından (veya müflise karşı) açılmış olan davalara (şikâyetlere), iflas idaresi tarafından devam edileceği-
Doğal afet durumunda kıymet takdiri süresi-