İcra mahkemesinde süresi içinde açılmış olan ihalenin feshi davasında şikayetçi tarafından “fesih sebebi” olarak şikayet dilekçesinde ileri sürülmemiş olsa dahi -ihalenin, İİK.’nun emredici 129. maddesine aykırı olarak, asgari tutarın altında yapılmış olması, satış ve paraya çevirme masraflarını karşılamadığı halde ihalenin yapılmış olması, kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra ihalenin yapılmış olması, ihale tarihi ve ihalenin başlama ve bitiş saatlerinin ihale tutanağında belirtilmemiş olması, iki ihale günü arasında on gün süre bulunmaması, borçlunun ehliyetsiz olması, satış ilanlarının satış kararına uygun olarak yapılmamış olması, satış talebinden iki ay sonra ihalenin yapılmış olması, icra takibi yapılmadan ihale yapılmış olması, gerek gazetede ve gerekse belediyede yapılan ilanın tarihi ile ihale tarihi arasında bir aydan az bir süre bulunması vb. gibi– kamu düzenine ilişkin yasa hükümlerine aykırılık halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya, “ihalenin feshine”
5411 s. Bankacılık Kanununun 138/son maddesi uyarınca fonun alacaklı olması halinde satış bedelinin sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödeneceği kabul edildiğine göre, alacağa mahsuben fona yapılan ihalede de ihale konusu aracın, sıra cetveli kesinleşmeden alacaklı fon adına trafik tescilinin yapılması için teminat istenemeyeceğinin kabulü gerektiği-
İhalenin feshi davasını açabilecek kişiler sınırlı olarak gösterilmiş olup asıl dosya davacısı bu kişiler arasında yer almadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerekeceği-
İkinci satış gününde alacaklı vekili ile alıcı arasında geçen konuşmaların ve teminat yatırdığı halde … isimli kişinin ihaleye katılıp pey sürmemiş olmasının, ihalenin normal koşullarda yapılmadığını gösterdiği-
İİK.’nun 133 (ve 118) ile 134. maddelerinin sebep ve sonuçları ile karar mercilerinin farklı olduğu, İİK.133 (ve 118) gereğince icra müdürlüğünce işlem yapılmış (ihalenin, ihale bedelinin süresinde ödenmemiş olması nedeniyle feshedilmiş) olmasının, aynı kanunun 134. maddesi uyarınca yargılama yapılmasını engellemeyeceği, bu durumda icra mahkemesince “ihale düşmüş olduğundan bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilemeyeceği-
İcra müdürünün İİK.’nun 133. maddesinde belirtilen yöntemi uygulamadan yani alıcıdan önce en çok pey sürene teklif etmeden ihaleyi feshederek taşınmazı yeniden ihale etmesi halinde, ihale bedelini ödememiş olan önceki alıcının sorumluluktan kurtulacağı-
Borçlulara “kıymet takdiri raporu ile satış ilanı”nın tebliğ edilmemiş olmasının borçlular tarafından ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülebileceği, bu hususun alacaklı tarafından ileri sürülemeyeceği-
İİK.134/II’de “ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği” öngörülmüş olduğundan, tarafların duruşmaya katılmamaları veya şikayetçinin katılmayıp davalının da “davayı takip etmeyeceğini” bildirmesi halinde, mahkemece işin esası ile ilgili mevcut deliler değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği, bunun yerine önce “dosyanın işlemden kaldırılmasına” sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-
İhalenin feshi davası açmış olan hissedarların, sırf diğer hissedarlara zarar vermek kastı ile kötüniyetle hareket etmiş oldukları kanıtlanmadıkça, davacı-hissedarlar aleyhine açılmış olan tazminat davasının reddedilmesi gerekeceği-