Satış ilânının, taşınmazın hissedarlarına usulüne göre tebliğ edilmemiş olmasının -o hissedarlar bakımından- başlıbaşına ihalenin feshi nedeni olacağı—
Ödeme emrinin tebliğ işlemindeki usulsüzlüklerin ihalenin feshine neden olmayacağı– Rehin alacaklısı olan kişilerin, borçlu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptıkları ancak satışı yapılan menkuller hakkında satış isteminde bulunmadıkları saptandığından, bu alacaklıların da bu sebeple ihalenin feshini isteyemeyecekleri-
Satış ilânının borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olmasının başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu—
İİK’nun 129. maddesinde öngörülen koşullara uymadan yapılmış olan ihalenin -yasal süresi içinde açılmış olan ihalenin feshi davasında- icra mahkemesince doğruda doğruya (re’sen) gözetilerek (incelenerek) ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği—
İhalenin feshini isteyen şikayetçinin şikayet dilekçesinde yurt içinde bir adres göstermemiş olması halinde, sırf bu nedenle «ihalenin feshi isteminin reddine» karar verilmesi gerekeceği—
İhalenin feshi davasının yanlış hasım aleyhine açılmış olması halinde, davanın sırf bu nedenle reddedilemeyeceği, mercice davacı-borçluya «alacaklı ve alıcının hasım gösterilmesi için» süre verilmesi gerekeceği—
Üçüncü kişi ipotek alacaklısına satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının, alacaklıya şikayet hakkı vermeyeceği-
Mahkemece verilen ‘yetkisizlik kararı’ üzerine, HUMK. 193’de (şimdi; HMK. 20/1'deki) öngörülen on günlük (şimdi; iki haftalık) süre içinde ‘dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi’nin davalı tarafından da istenebileceği–
Satış memuru tarafından kendisine taşınmaz satılmış olan kişinin, ihale ile tescilden önce, bu taşınmazın mülkiyetini kazanmış olacağı, bu durumda zamanaşımı söz konusu olmayacağı-