İhalenin feshi talebinin “işin esasına girilmeden” –örneğin; ”aktif husumet yokluğu”,”süre aşımı”,”sıfat yokluğu”,”yurt içinde adres gösterme zorunluluğuna uyulmaması”,”feragat” vb. nedeniyle- reddedilmesi halinde, ayrıca şikayetçi aleyhine %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
Takip dosyasında vekalet bulunması halinde ödeme emrinin vekile tebliğ edileceği-
Birinci ihaleye girip satış bedeli öneren ve ihale üzerinde kalan kişinin satış bedelini yatırmayarak ikinci ihaleye sebebiyet vermesi ve bu ikinci ihalede daha düşük bir bedelle taşınmazı almış olmasının; ihaleye fesat karıştırıldığının kanıtı olduğu-
İcra müdürlüğünce yapılmış olan kıymet takdiri işlemine süresinde itiraz etmemiş (bu konuda şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmamış olan) olan tarafın, ihalenin yapılmasından sonra, kıymet takdirine itiraz niteliğindeki iddialarla ihalenin feshini isteyemeyeceği-
İcra mahkemesinde süresi içinde açılmış olan ihalenin feshi davasında şikayetçi tarafından “fesih sebebi” olarak şikayet dilekçesinde ileri sürülmemiş olsa dahi -ihalenin, İİK.’nun emredici 129. maddesine aykırı olarak, asgari tutarın altında yapılmış olması, satış ve paraya çevirme masraflarını karşılamadığı halde ihalenin yapılmış olması, kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra ihalenin yapılmış olması, ihale tarihi ve ihalenin başlama ve bitiş saatlerinin ihale tutanağında belirtilmemiş olması, iki ihale günü arasında on gün süre bulunmaması, borçlunun ehliyetsiz olması, satış ilanlarının satış kararına uygun olarak yapılmamış olması, satış talebinden iki ay sonra ihalenin yapılmış olması, icra takibi yapılmadan ihale yapılmış olması, gerek gazetede ve gerekse belediyede yapılan ilanın tarihi ile ihale tarihi arasında bir aydan az bir süre bulunması vb. gibi– kamu düzenine ilişkin yasa hükümlerine aykırılık halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya, “ihalenin feshine”
İhalenin feshi davasında alacaklı, borçlu ve ihalede mahcuzu satın alan kişinin açılacak davada taraf gösterilmesi gerektiği- Taşınmaz maliki borçlunun ihalenin feshini istemesi halinde, diğer borçlunun ihalenin feshinde taraf olarak gösterilmesine gerek olmadığı-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak “satış kararının durdurulmasını” talep etmiş olmasının, kendisine satış ilanının tebliği eksikliğini gidermeyeceği; borçlu vekilinin satış yerinde hazır bulunmasının da sonucu değiştirmeyeceği-
İhale öncesinde “taşınmazın 75.000 TL’nin altında satılmasına muvafakat etmeyeceğini” yazılı olarak belirtmiş olan ipotekli alacaklının, daha sonra yapılan ihaleye tek başına katılıp, belirttiği bedelin çok altında satın almasının “ihaleye fesat karıştırma” niteliğindeki bir davranış sayılacağı-
Menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunluluğu bulunmadığı ancak icra (satış) memurluğunca “satış ilanının borçluya da tebliği”nin kararlaştırılmış olması halinde, yapılan tebliğ işleminin geçerli olup olmadığının icra mahkemesince araştırılacağı-