İhalenin feshini isteyebilecek “borçlu”dan kastedilen kimsenin, ”satışa dayanak teşkil eden borç ilişkisi içinde yer alan kişiler” olduğu, bu nedenle aynı borcun müşterek/müteselsil borçlularının da ihalenin feshini isteyebilecekleri- İhalenin feshini isteyen borçlunun, satılan taşınmazın maliki olması gerekmediği-
İhalede satılan taşınmazın şartnamede ve ilanda belirtilen miktardan daha azının alıcı adına tapuda tescil edilmesi üzerine, alıcının icra müdürlüğünden “ihale bedelinin, adına tescil edilmeyen taşınmaza isabet eden kısmının kendisine iadesini” isteyemeyeceği; bu konuda genel mahkemede dava açması gerekeceği-
6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshinde, taşınmazın bulunduğu yerdeki icra mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu-
İİK. mad. 110 gereğince; süresinde satış istenmemiş olması nedeniyle haciz düştükten sonra yapılmış olan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Harcın yatırıldığı tarihin, şikayet (ihalenin feshi davasının açıldığı) tarih sayılacağı-
İİK.’nun 87. maddesinin, taşınırlar hakkında uygulanabileceği – Haczedilen maden işletme ruhsatının icra müdürlüğünce kıymet takdiri yapılmadan, kira sözleşmesindeki kira bedeli esas alınarak satışa çıkarılamayacağı-
İhalenin feshi talebinin “işin esasına girilmeden” –örneğin; ”aktif husumet yokluğu”,”süre aşımı”,”sıfat yokluğu”,”yurt içinde adres gösterme zorunluluğuna uyulmaması”,”feragat” vb. nedeniyle- reddedilmesi halinde, ayrıca şikayetçi aleyhine %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
Borçluya satış ilanının hiç veya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olmasının, ihalenin feshi nedeni olduğu-
Tapu kaydında haczi bulunan alacaklının “tapu sicilindeki ilgili“ sıfatıyla, ihalenin feshini isteyebileceği-
“Gerekçeli karar” ile “kısa karar” arasında çelişki yaratılmış olmasının, verilen kararın bozulmasına neden olacağı-