Vergi Dairesince -6183 sayılı Kanun hükümlerine göre- yapılan haciz işlemi ve satış kararının “idari işlem” niteliğinde olması nedeniyle “haczin kaldırılması” konusunda ortaya çıkan uyuşmazlığın, icra mahkemesince değil vergi mahkemesince çözümlenebileceği-
İhalenin feshi birden fazla kişi tarafından birlikte istenmiş olsa dahi, ihalenin feshi talebinin reddi halinde, %10 para cezasına tek olarak hükmedilmesi gerekeceği-
Menkul ihalelerinde de, ihalenin feshini isteyebilecek olan kişilerin sınırlı olarak belirtilmiş olduğu- İhalenin feshini isteyebilecek olan “satış isteyen alacaklı” tabirinin, ”satış dosyasındaki aynı menkule haciz uygulatan ve kendi dosyasından satış isteyen alacaklı”yı ifade ettiği-
Kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği– K. takdiri için keşfin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıllık sürenin geçmiş olması halinde, yapılmış olan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Menkul ihalelerinde ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin sınırlı olarak sayılmış olduğu; rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp kendi dosyasından satış istememiş olan rehinli alacaklının, satışa konu araçla ilgili ihalenin feshini isteyemeyeceği-
Suça karıştığı için Emniyet Müdürlüğünce el konulmuş olan aracın, araç sahibi hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine yapılan ihalede başka bir kişiye satılsa dahi, fiili imkansızlık nedeniyle alıcıya teslim edilemeyeceği, alıcı tarafından açılan “esaslı hata” nedenine dayalı ihalenin feshi talebinin kabulü gerekeceği-
Teb. K.’nun 21. maddesinde iki hususun düzenlenmiş olduğu; bunlardan birinin “adreste bulunmama” diğerinin ise “tebellüğden imtina” olduğu– Tebliğ memurunun, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini tesbit etmeden sonraki işlemlere geçip tebliğ işlemini bitiremeyeceği– Yapılan ihaleye ilişkin artırma tutanağında “artırmanın yapıldığı tarih”in gösterilmemiş olmasının ihalenin feshine neden olacağı-
İcra mahkemesinde süresi içinde açılmış olan ihalenin feshi davasında şikayetçi tarafından “fesih sebebi” olarak şikayet dilekçesinde ileri sürülmemiş olsa dahi -ihalenin, İİK.’nun emredici 129. maddesine aykırı olarak, asgari tutarın altında yapılmış olması, satış ve paraya çevirme masraflarını karşılamadığı halde ihalenin yapılmış olması, kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra ihalenin yapılmış olması, ihale tarihi ve ihalenin başlama ve bitiş saatlerinin ihale tutanağında belirtilmemiş olması, iki ihale günü arasında on gün süre bulunmaması, borçlunun ehliyetsiz olması, satış ilanlarının satış kararına uygun olarak yapılmamış olması, satış talebinden iki ay sonra ihalenin yapılmış olması, icra takibi yapılmadan ihale yapılmış olması, gerek gazetede ve gerekse belediyede yapılan ilanın tarihi ile ihale tarihi arasında bir aydan az bir süre bulunması vb. gibi– kamu düzenine ilişkin yasa hükümlerine aykırılık halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya, “ihalenin feshine”
İstihkak iddiasında bulunan üçüncü kişilerin ihalenin feshini isteyemeyecekleri; açılmış olan ihalenin feshi davasının “aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddi gerekeceği-