Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Satış talep tarihi ile ihale tarihi arasındaki yediemin ücretinin icra müdürlüğünden sorularak cevabının gönderilmesi gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddi halinde para cezasına hükmedildiği, borçlunun ihalenin feshi talebinin mahkemesince kabul edildiği, temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından HMK. mad. 368 (ve 329) uyarınca kararı temyiz eden şikayetçi vekilinin disiplin para cezası ile cezalandırılması gerekeceği-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-
İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olduğu-
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamayacağı, bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddinin doğru olmadığı-
Satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerektiği- Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Taşınmaz için yapılan masrafların da eklenmesi ile bulunan 70.953 TL'nin, ihale bedeli olan 66.150 TL ile karşılanmadığının anlaşıldığı, İİK'nun 129/2. maddesi gereğince, bu hususun tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği-Satış masraflarından anlaşılması gereken ise, satışın tamamlandığı, bir diğer ifade ile ihalenin gerçekleştiği son satışa ilişkin masraflar olup, daha önce aynı dosyadan aynı taşınmaza ilişkin olarak düşen ya da feshedilen ihalelere ilişkin satış masrafları bu kapsamda kabul edilemeyeceği, bunların ancak icra takip masrafı olarak dosya hesabında dikkate alınacağı-Mahkemece, İİK'nun 129. maddesine göre satış masraflarının, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde tespit edilmesi ile ihale bedelinin, muhammen bedelin %50’sine satış masraflarının ilave edilmesi ile oluşan miktarı karşılayıp karşılamadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekeceği -İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkeme şikayetçiyi feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-