12. HD. 08.10.2015 T. E: 20198, K: 23627-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı şirket aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği- Satış ilânının borçluya Teb. K. mad. 21/1 gereğince tebliğ edildiği, beyanına başvurulan ve  imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadının belirtilmediği, haber bırakılan komşunun isminin tevsik edilmediği görüldüğünden, tebliğ işleminin, Teb. K. mad. 21/1 ile Teb.Yön. mad. 30 ve 35 hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- 
Taşınmaz kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içerisinde parayı vermezse, ihale kararı icra müdürü tarafından kaldırılacağı teminat akçesi alıcının fıkra gereğince mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulacağı ve buna göre, ihaleyi fesih yetkisi icra müdürüne ait olup, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilemeyeceği- İİK'nun 134/5. maddesinde, ihale bedelinin nakden ödenmesi gerektiği hüküm altına alınmış olmasına rağmen takip dosyasında teminat akçesi karşılığı alınan kesin teminat mektubu icra müdürlüğünce satış bedelinden düşüldüğünden ve her zaman nakte çevrilebileceğinden ihale bedelinin tamamının süresi içerinde alacaklı tarafından nakden yatırıldığının kabul edilmesi gerektiği-
Taşınmazı ihalede satın almış olan alıcının, taşınmazı işgal eden üçüncü kişiden «ihalenin kesinleşmesi» tarihinden değil «ihale tarihinden itibaren» ecrimisil istemeye hak kazanacağı-
İhalenin feshi talebinde bulunacak kişilerin, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler olduğu-  Şikayetçinin ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmaması halinde, mahkemece; şikayet isteminin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerektiği- HMK. mad 297/1-e uyarınca “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olduğu-
Taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü (İİK. mad. 106,110) iddia edilmemesine karşın, mahkemece "haczin düştüğü" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin hatalı olduğu- İcranın durdurulması kararı (İİK. mad. 22) bulunmadığından, "meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin güncel verilere göre yeniden tespiti talepli açılan davanın devam ettiği, bu nedenle ihalenin usulsüz olduğu" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Somut olayda, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceğinden anılan taşınmaz yönünden borçlunun ihalenin feshini talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Satış ilanın, tasfiye halindeki borçlu şirketin tasfiye memurunca atanan vekiline tebliğ edilmesinin isabetli olduğu-
İİK'nun 134/8. maddesinde; ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğu,- somut olayda taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı, bu nedenle zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun  ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmayacağı - İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği -