Şikayetçinin, takipte alacaklı veya borçlu sıfatının bulunmadığı ve ihaleye pey sürmek suretiyle iştirak etmediği anlaşıldığından, mahkemece; şikayetçinin isteminin aktif husumet yokluğundan reddi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Satış bedelinin menkullerin muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup; borçlu şirket, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin şikayetçiyi feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup; kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup; borçlu şirket, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Mahkemece, yasal bir yıllık süre içerisinde olan ihalenin feshi isteminin esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın alacaklıya satıldığı anda alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğinden, 25.01.2012 satış tarihi itibariyle her iki dosyada da taşınmaz üzerindeki hacizlerin kendiliğinden kalkacağı, dolayısıyla şikayetçiye alacağın temlik edildiği 10.07.2012 tarihi itibariyle her iki takip dosyasında da ihaleye konu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kalkmış durumda olduğu, bu sebeple şikayetçinin ihalesi yapılan taşınmazın haciz alacaklısı sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığı, şikayetçinin ihalede pey de sürmemiş olup, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini talep edebilecek kişilerden olmadığı-
İtiraz dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin herbirinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmesi gerekeceği-
Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden, şikayetçiler vekilinin vekaletnamesinin satış kararı tarihi olan 23.09.2014 tarihinden sonra icra dosyasına sunulmuş olması nedeniyle adı geçen vekile satış ilanı tebliğ edilmemiş olması ihalenin feshini gerektirmeyeceği gibi, şikayetçi borçlu asillere yapılan satış ilanı tebliğ işlemleri usulsüz olsa bile, bu tebliğ işlemlerinin yapıldığı tarihten sonra 01.10.2014 tarihinde şikayetçi borçlular vekilinin icra dosyasına yaptığı başvuru ile satış tarihini ve de tebliğ işlemlerini öğrenmiş olduğunun kabulü gerekeceğinden, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmeyen bu hususun da sonuca etkili olmadığı-