Satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının, başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı, iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
İhale alıcısı tarafından, ilan edilen malların, bakır iletkenli kablolar olduğunun ve anılan kabloların, otel, okul, hastane, bilgi işlem merkezi başta olmak üzere yaygın kullanım alanının bulunduğunun, oysa, ihalede satın aldığı kabloların alüminyum iletkenli olduğunun ve çok sınırlı kullanım için özel istekle üretildiğinin iddia edildiği, böyle bir farklılığın varlığı durumunda, artırmaya hazırlık aşamasında yapılan yanlış işlemler nedeniyle satılan malın esaslı vasıflarında hata söz konusu olacağından, bu hususun ihalenin feshine sebep olacağı-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yön. mad. 16/2 kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın Teb. K. mad. 21/1 ve Tebligat Yön. mad. 30 uyarınca yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapmasının kanuna aykırı olduğu, İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
İhaleye konu taşınmazın kıymet takdiri tarihine göre 2 yıllık süreden sonra ihale yapıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad 114 uyarınca menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce "satış ilanının borçluya da tebliğine" karar verilmesi halinde satış ilanının borçluya tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi nedeni olduğu- Borçlu vekilinin, 103 davetiyesine itirazlarını sunması halinde, satış ilanının, borçluya değil, vekile tebliği gerektiği-
Her yöreden alıcısı çıkabilecek otel, fabrika veya benzeri nitelikteki taşınmazların satış ilanlarının tirajının 50.000'in üzerinde olup olmamasının önem taşıdığını-  Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü ile ihalenin feshi istemin bu nedenle reddi ve bu durumda İİK. mad. 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği- 
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağı, tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımaması halinde, tescil kararı hacizden sonra verildiğinden, haczin kaldırılması isteminin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği ve bu karar sebebiyle ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
İhaleden önce, satışı yapılan menkul (menkuller) hakkında, kendi dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan olmadığı-
Şikayetçiler adına gönderilen satış ilanı tebligat zarfları üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak, satış ilanının tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından Teb. K. mad. 21/2. gereğince, şikayetçilere tebliğ işleminin yapıldığı, bu durumda, satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligatı çıkaran mercii tarafından Teb. K. mad. 23/1-8. ve Yön. mad. 16/2 kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini kendiliğinden Teb. K. mad. 21/2 uyarınca yapmış olmasının usulsüz olduğu, o halde, satış ilanının şikayetçilere usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması İİK. mad. 127 gereğince başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, bu durumda İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden, borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-