Satış ilanı tebligatında yer alan imzanın şikayetçiye aidiyeti konusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan Yargıtay denetimine elverişli yeni rapor alınmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi gerektiği-  Bilirkişilerin satış ilanı tebligatındaki imzanın şikayetçiye ait olmadığını tespit etmedikleri şikayetçi yönünden ise, şikayetçinin iddiasını ispat edememiş olması, HMK'nun 190/1. maddesi gereğince ispat külfetinin şikayetçide olması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilecekleri-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsurunun oluşmayacağı, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı- İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde ise işin esasına girilmemiş olunacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olacağı-
Borçlunun eşinin aile konutu şerhi konulmuş olan taşınmaza ilişkin yapılan ihalenin feshini -tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla- isteyebileceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Satış ilanının satış kararına ve kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği; takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararlarının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı- İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmesi gerektiği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Mahkemece ihalenin feshi talebinin esastan reddine karar verilmesi halinde, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı- İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına bu nedenle girilmemiş olacağından şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olacağı-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre , taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Borçlu adına çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligatlar, “Tebliğ evrakı işyerinde işçisi ... imzasına tebliğ edilmiştir” şerhi ile yapılmış ise de, muhatabın iş yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebliğ evrakında yer almadığı görülmekle, muhatabın adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan, doğrudan çalışana yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-