Satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin mahkemece yerinde görülmediği anlaşıldığından, borçlunun, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü ve ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun, dava dilekçesinde, fesat sebebi olarak ileri sürdüğü vakıalara ilişkin olarak tanık deliline dayandığı, mahkemece şikayetçi tanıkları dinlenmiş ise de; ihaleye yeterince katılımın sağlanmış olması, ihaleye katılımın engellendiğine yönelik olarak resmi makamlara bir başvuruda bulunulmaması, bu konuda icra müdürlüğünce bir tesbit yahut tutanak da tanzim edilmemiş olması karşısında, karı-koca olan tanıkların dosya kapsamı ile örtüşmeyen soyut beyanlarının fesat iddiasının isbatı için tek başına yeterli mahiyette olmadığı-
İİK.nun 134. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmış olup, davacının ihale konusu taşınmaz hakkında dava açmış olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği-
Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesinin paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulünün gerekeceği-
Borçlu vekiline, alacaklının mirasçılarını davaya dahil etmesi için 2 hafta kesin süre verildiği ve borçlu vekilinin süresinde ibraz ettiği dilekçenin, sehven aynı numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına konulduğu anlaşıldığından, icra mahkemesince, verilen kesin süre içinde dahili dava dilekçesi sunulduğundan, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Aracın ihale bedeli rüçhanlı alacağı karşılamadığı ve rehin alacaklısı bankanın da satışa muvafakati bulunmadığına göre; ihale tarihinden itibaren yasal yedi günlük süresinde ileri sürülen şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, İİK.nun 134/8.maddesi gereğince borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Mahkemece, şikayetçi bankanın satış isteyen alacaklı sıfatıyla ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olması nedeniyle, isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Satış bedeli, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğundan,1129 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçluların bu parsel yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararlarının olmadığı-
Şikayetçi borçluların vekilleri adına çıkartılmış satış ilanı tebligatı tebliğ edilmiş ancak muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligatların doğrudan sekreter-işçiye yapıldığı anlaşılmakla yapılan tebligatların yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup, şikayetçi borçlu vekillerine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu- Borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satış ilanının borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerekeceği-