“İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerde satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyeceği, dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılmaya engel olunması”nın ‘ihaleye fesat karıştırma’ niteliğinde olduğu- Tarafların ‘fesat’ nedeni olarak ileri sürdükleri maddi olayı tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilecekleri-
Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesinin veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulmasının ve ihaleye katılıma engel olunmasının ihaleye fesat niteliğinde olduğu, tarafların fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği-
Satışa konu taşınmaz haczedilip, alacaklı vekili tarafından iki yıllık süre dolmadan taşınmazın satışı talep edilip, icra müdürlüğünce satış talebi şartları oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddine ve aynı tarihte satış avansının alınmasına karar verildikten sonra alacaklı tarafından süresinde satış talebinde bulunulup, satış avansı yatırıldığından İİK’nun 110. maddesi gereğince ihale tarihinde taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiği ve davacının İİK’nun 134/2 maddesi gereğince tapu sicilindeki ilgili kapsamında kaldığı gözetilmek suretiyle, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun bu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Borçlu adına gönderilen satış ilanının borçlunun Mernis adresinde, borçlunun geçici olarak işe gittiğinin komşusuna sorularak tespiti üzerine, tebliğ evrakının muhtara teslim edildiği, 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp komşusuna haber verildiği belirtilerek şerh verilmek suretiyle 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre tebliğe çalışıldığı, ancak muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin ve haber verilen komşunun ad ve soyadının, en azından belirlemeye yönelik özelliklerinin tebligat mazbatasında tespit edilmediği anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu-
Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen, ihale yapılmış ise yapılan bu ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği-
Her iki borçlu şirket adına kıymet takdirine itiraz üzerine, icra mahkemesi kararının kesinleşerek satış dosyasına girdiği, satış ilanının da, avukata  "Dosya Borçlusu Şirketler Vekili" açıklaması ile usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmış olup, ihale tarihlerine göre süresinde olmayan  ihalenin feshine yönelik şikayetin reddi gerekeceği-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelin üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin ve şikayetçi borçlunun, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığının kabulü ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği, ancak bu durumda, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi söz konusu olduğundan, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Şikayete konu ihale bedeli, taşınır malın muhammen değerinin çok üzerinde ise de, taşınır malın tahmini değerinden fazla bir bedelle satılmış olması mutlaka ve tek başına zarar unsurunun gerçekleşmediği anlamına gelmeyeceği- Nitekim, geçerli bir satıştan söz edebilmek için satış talep tarihinde geçerli bir haczin varlığı ön koşul ve yasanın amir hükmünün gereği olup; ortada geçerli bir haciz yokken satışın yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Belirtilen durumda, taşınır malın satışa çıkarılmasında, tahmini bedelin üstünde satılsa dahi , borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğunun kabulü gerekeceği-