Tebligat kanununun 21. maddesinin iki hali birlikte düzenlemekte olduğu; bunlardan birisinin “ aderse bulunmama”, diğerinin ise “ tebellülden itina” olduğu- Muhattap yerine kendisine haber verilen komşunun muhattaba tebliğ işlemini haber verip vermemesini tebligatın geçersizliği sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki tebliğ evrakının bir suretinin muhattabın kapısına yapıştırılmış olması nedeniyle, muhattabın bu şekilde tebligatı öğrenmiş olduğunun kabul edildiği, öte yandan haber verilen komşunun muhattaba bilgi vermemesinin kendisinin cezai veya hukuki sorumluluğunu doğuracağı-
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesince veya mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılarak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği, bu kararların kesin olduğu-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Tebligatın muhattabın en son adresinde yapılacağı; “bilinen en son adres”in tebigata elverişli olmadığının anlaşılması ve tebligat yapılamaması halinde, muhattabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yerinin bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın bu adrese yapılacağı-
İhalenin feshi isteminin İİK'nun 134/8. maddesi uyarınca; şikayetçinin menfaatinin muhtel olmadığı nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından ve dolayısıyla bu durumda aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden, mahkemece anılan (13) adet taşınmazın ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmolunmasının doğru olmadığı-
İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, bu hükmünün emredici nitelikte ve kamu düzenine ilişkin bulunduğu ve mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Menkul ihalelerinde de uygulanan İİK’nun 134/II maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerin sınırlı olarak sayılmış olduğu- ihaleden öne menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi takip dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshini isteyemeyeceği- şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmaması halinde mahkemece işin esası incelenmemiş olacağından şikayetçi hakkında %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-