İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, bu durumda şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazı olmadığı da gözetildiğinde, "zarar unsuru" gerçekleşmemiş olup şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmeyeceği-
“İhalenin amacına ulaşmasına ve malın gerçek değerine satılmasını,ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması”nın ‘ihaleye fesat karıştırma’ niteliğinde olduğu-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, takibe konu alacağın konut finansmanından kaynaklandığı da dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshi istemi esastan reddedilen şikayetçi borçlu aleyhine % 20 para cezasına hükmedilmesi gerekirken, para cezasının %10 olarak tayininin yasaya aykırı olduğu-
Tebligat kanunu mad.11 uyarınca vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Satış ilamının kıymet taktirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği-
150.000. TL muhammen bedelli taşınmazın 236.000. TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine usulünce itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Tebligat Kanunu mad. 13 'e göre yapılan tebligatta, tebligatı alan şahsın tebliğ tarihi itibariyle şirket yetkilisi olduğunun tespiti halinde tebligatın usule uygun sayılacağı- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği ve borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçlunun adresine çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligat,muhatap tarlada olduğundan aynı konutta imzaya ehil babasına tebliğ edilmiş olmakla şeklen Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak yapılmışsa da; tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Borçlu, şikayet dilekçesinde, tebligatı alan babası ile birlikte aynı çatı altında yaşamadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Borçlu ile satış ilanı tebligatını alan babasının aynı apartmanda yaşamasının, "aynı konutta oturma" olarak kabul edilemeyeceği-
İİK mad. 126/2 gereğince ilanın, birinci ihale tarihinden en az bir ay önce yapılması gerektiği, yine aynı maddenin son fıkrasının göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 114/2. maddesi gereğince ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı, icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine uygun olacak şekilde tespit edilebileceği-
Tebligatın, muhatabın bilinen en son adresinde yapılacağı- Tebligat kanununun 10/1 fıkrasına aykırı olan borçlunun ipotek senedinde yazılı olan bilinen son adresine tebligat çıkartılmadan, adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine ve ardından bu adresin silindiği gerekçesiyle aynı adrese tebligat kanununun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmak suretiyle satış ilamının tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan borçluya, İİK. mad. 54/1 uyarınca, bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre satış ilanı tebliğ edilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-