Şikayetçinin ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, taşınmazın ihale bedelinin %10’u oranında olan para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK’nun 133. maddesi uyarınca yapılacak ihalelerde “tek satış günü” yerine, “iki satış günü” tayin edilemeyeceği ve bu koşullarda yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İİK mad 4 gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu- yasadaki koşulların oluşması halinde İİK’nun 79 ve 360. maddelerinin bu husustaki yetkinin istisnaları olduğu-haciz talimatı yazısının “borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikte” olmayıp, belli bir malın haczini isteyen “nokta haczi” biçiminde yazılmış olması halinde hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği yani bu durumda İİK’nun 79. maddesinin uygulanmayacağı- Mahkeme kararına dayalı olarak taşınmazın açık arttırımı ile satın alınması halinde, mülkiyetin tescilden önce ihale alıcısına geçeceği-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İpoteğe esas kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer alan şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı, anılan şikayetçinin takipte borçlu olarak gösterilmiş olmasının kendisine borçlu sıfatını kazandırmayacağı, ayrıca tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de olmadığı, şikayetçinin takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği-
Gerçek kişiler yönünden, Teb. K. mad. 35 uyarınca, tebligat yapılabilmesi için, borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması gerektiği- Şikayetçi ipotek borçlusuna gönderilen satış ilanı tebligatının, daha önce icra emri ve kıymet takdiri tebligatı gönderilen hem eski mernis adresi hem de ipotek resmi senedi adresi ve şikayetçinin bilinen en son adresi olan olan adresine tebliğ edildiği, bila tebliğ iade edilmesi sonrasında icra müdürlüğünce yapılan araştırmada şikayetçinin adres kayıt sisteminde adres kaydı olmadığından, aynı adrese TK 35. maddesine göre satış ilanı tebliğ edildiği görülmekte olup; dosyada borçlunun eski yerleşim yeri adresi ve bunun haricinde bir beyanında son adresi içerir adres bilgilerinin bildirildiği, bu durumda şikayetçinin satış ilanı tebliğ tarihinde adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresi olmadığı bu hali ile TK.nun 35. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulüne uygun olduğu ve ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca iki yıllık sürede satış istenmemiş ise haczin kalkacağı, öte yandan iki yıllık sürede satış istenmekle beraber alacaklı satış talebini geri alırsa sürenin kaldığı yerden devam edeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhalenin feshini ilgililerin ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilecekleri, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresinin ıttıla tarihinden başlayacağı, şu kadarki, bu müddetin ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği-
İhalenin feshi davasının maktu harç ve vekalet ücretine tabi olduğu, davalı banka harçtan muaf olduğu halde, mahkemece davalı aleyhine nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Tebliğ çıkaran merciice tebligat yönetmeliğinin 16/2 maddesine uygun kayıt düşülmemiş olması ve beyanda bulunan komşunun ad ve soyadının yazılmamış olması halinde satış ilamı tebligatının usulsüz olacağı-