Şikayetçinin başvurusunun, şikayet niteliğinde olan ihalenin feshi talebine ilişkin olduğu, HMK'nun 119. maddesinin eldeki şikayette uygulama yeri bulunmadığı gibi, başvuru dilekçesinde eksik olan hususların satış dosyasında mevcut olduğu ve tebligatlar için gider avansının da bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, ihale alıcısının ve taşınmaz hissedarlarının satış dosyasında mevcut adreslerine tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yapılan tebliğ işlemleri, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığı gibi, daha önce aynı Kanun'un 10. maddesi uyarınca bilinen en son adrese çıkartılıp bila tebliğ iade edilen tebliğ evrakının olmadığı ve ayrıca tebliği çıkaran merci tarafından, bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle, tebligatın, TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin de verilmediği anlaşıldığından, satış ilanı ve kıymet takdir raporu tebligatlarının, aynı Kanun'un 21/2. maddesine de aykırı olup usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazın, konusunda uzman bilirkişiler kurulu marifeti ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin (265.000 TL'nin) üzerinde olması halinde ihalenin feshine, daha düşük olması halinde ise zarar unsuru bulunmaması sebebiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
K. takdirine ilişkin raporun, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edieceği- İcra müdürlüğünün satış kararında, "belediyede ilan yapılması"na dair bir hususun yer almadığı ve buna rağmen taşınmazların satış ilanının, Belediye yayın cihazında okunmak ve ilan panosuna asılmak suretiyle ilan edildiği görüldüğü, bu durumda, mahkemece, ihalede başkaca bir usulsüzlük de bulunmadığından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip borçlusunun 22.05.2010 tarihinden itibaren medeni hakları kullanma ehliyeti bulunmadığından ve bu tarihten sonra takip dosyasında borçlu hakkında yapılan işlemler geçersiz olduğundan, 08.07.2014 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Haczin yenilenmesi talebi ilk hacizden vazgeçme anlamına geldiğinden, haciz sonrası yeniden kıymet takdiri yapılması gerekirken, düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı ve bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Düşmüş hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
Mahkemece, şikayetçi borçlunun fesat iddiasını öğrendiği tarih tespit edilip, bu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteyip istemediği araştırılarak, şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürenin geçirildiğinin belirlenmesi halinde ise, istemin süreden reddi gerekeceği-
Şikayetçi borçlu vekilinin mahkemece mazeretlerin değerlendirilerek kabul edilmediği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasının ardından tahkikat duruşmasına geçildiği ve İİK. 134/2'de yer alan 'taraflar gelmeseler bile icap eden karar verir' hükmüne istinaden işin esası incelenerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşıldığından, usul ve yasaya uygun icra mahkemesi kararının onanması gerektiği-
Mahkemece; feshi istenen ihalenin, TMK’nun 684. maddesinin kamu düzenine ilişkin emredici hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususu re’sen nazara alınarak mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ihalesi yapılan taşınmazda bulunan makine ve tesisatların mütemmim cüz niteliğinde olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği, Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-