K. takdirine ilişkin raporun, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edieceği- İcra müdürlüğünün satış kararında, "belediyede ilan yapılması"na dair bir hususun yer almadığı ve buna rağmen taşınmazların satış ilanının, Belediye yayın cihazında okunmak ve ilan panosuna asılmak suretiyle ilan edildiği görüldüğü, bu durumda, mahkemece, ihalede başkaca bir usulsüzlük de bulunmadığından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip borçlusunun 22.05.2010 tarihinden itibaren medeni hakları kullanma ehliyeti bulunmadığından ve bu tarihten sonra takip dosyasında borçlu hakkında yapılan işlemler geçersiz olduğundan, 08.07.2014 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçi borçlunun fesat iddiasını öğrendiği tarih tespit edilip, bu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteyip istemediği araştırılarak, şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürenin geçirildiğinin belirlenmesi halinde ise, istemin süreden reddi gerekeceği-
Haczin yenilenmesi talebi ilk hacizden vazgeçme anlamına geldiğinden, haciz sonrası yeniden kıymet takdiri yapılması gerekirken, düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı ve bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-  Düşmüş hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
Mahkemece; feshi istenen ihalenin, TMK’nun 684. maddesinin kamu düzenine ilişkin emredici hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususu re’sen nazara alınarak mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ihalesi yapılan taşınmazda bulunan makine ve tesisatların mütemmim cüz niteliğinde olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçlu vekilinin mahkemece mazeretlerin değerlendirilerek kabul edilmediği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasının ardından tahkikat duruşmasına geçildiği ve İİK. 134/2'de yer alan 'taraflar gelmeseler bile icap eden karar verir' hükmüne istinaden işin esası incelenerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşıldığından, usul ve yasaya uygun icra mahkemesi kararının onanması gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği, Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Tutuklu olan borçluya bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yapılan ödeme emri ve kıymet takdir raporuna ilişkin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu; usulsüz tebliğ işlemlerinden sonra icra müdürlüğünce İİK. mad. 54 uyarınca, borçluya muhtıra tebliğ edilerek kanuni gereklilik yerine getirilmiş ve bundan sonra borçluya ikinci kez tebliğe çıkarılan ödeme emri ve kıymet takdir raporu usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ise de, alacaklının yaptığı satış talebinin İİK'nun 54. maddesinin uygulanmasından önce olduğu ve yok hükmünde olduğu, bu durumda, sonra da yapılmış bir satış talebi de bulunmadığından yok hükmünde olan satış talebi gereğince ihale yapılması usulsüz olduğu-
Talimat icra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının sonuca etkili olmadığı-