Yurt içinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında uygulanması gerektiği, takip dosyasında adreslerinin mevcut olması halinde alacaklı ve borçlu için, anılan şart aranmadığı- İhalenin feshini isteyen borçlu, şikayet dilekçesinde yurt dışında oturduğunu, temyiz dilekçesinde ise vekaletnamede yer alan ve şikayet dilekçesinde gösterilen yurt içi adresinin vekaletname düzenlenirken noterin zorunlu olarak talep etmesi üzerine, bir arkadaşı tarafından bildirilen adresin notere iletilmek zorunda kalındığını belirttiğinden, ihalenin feshini isteyen borçludan yurt içinde adres bildirme şartının aranması gerektiği- Şikayet dilekçesi ve ekindeki vekaletnamede yurt içi adresinin bulunmasının, şikayetçi vekilinin açık beyanları dikkate alındığında, bu eksikliği gidermeyeceğinin kabulü gerektiği- Yurt içi adres bildirme zorunluluğunu usulünce yerine getirmeyen şikayetçinin icra mahkemesine ihalenin feshine istemiyle yaptığı başvurunun "dava şartı eksikliği" nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- "Dava şartı eksikliği" nedeniyle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi halinde işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
İhalenin feshi istemi ile kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığı halde, icra mahkemesince, bu hususun re'sen dikkate alınmasının hatalı olduğu- K. takdirine ilişkin tebligat usulsüz da, borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, İİK.nun 134/2.maddesi yer alan oranın yüzde yirmi olarak uygulanacağı düzenlemesinin yer aldığı, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
İcra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin, satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı- Süresinde kıymet takdirine itiraz eden borçlunun, ihale konusu menkulün satışa esas değerinin düşük olduğuna yönelik iddiasının ihalenin feshi aşamasında inceleme konusu yapılabileceği-
İİK'nun 134/2. maddesi gereği ihalenin feshi isteminin esası incelenerek şikayetin reddine karar verilmesi halinde şikayetçinin ihale bedelinin % 10’u oranında para cezasına mahkum edilmesi gerekeceği-
Kısa kararda, "şikayetçinin feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine", gerekçeli kararda ise; "şikayetçi aleyhine para cezasına karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmesi halinde  hükmün bozulması gerekeceği-
Tarafların, fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği- İhaleye konu taşınmaz muhammen bedelin üzerinde satılmış olup yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir ise de somut olayda ihaleye fesat karıştırıldığı iddia edilmekle zarar unsuruna bakılmaksızın bu iddianın usulüne uygun şekilde değerlendirilmesinin gerektiği-
Şikayete konu ihalede satılan menkuller ile şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında haciz konulan menkullerin aynı olup olmadığı anlaşılamamış olmakla beraber, şikayetçi üçüncü kişi adına yapılmış bir satış ilanı tebliğ işlemine de rastlanılamadığından, mahkemece söz konusu menkullerin aynı olup olmadığı yönünde inceleme yapılarak, aynı olduğu tespit edilenler yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-