İhalenin feshi istemi HMK'nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün sonuç doğurması için borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği- Şikayet iki adet taşınmaza ilişkin olup, mahkemece şikayete konu bir taşınmaz yönünden talebin kabulüne, diğeri yönünden ise reddine karar verilmiş olduğundan, tarafların haklılık durumlarına göre istemin reddedilen bölümü dikkate alınarak kendisini bir vekille temsil ettiren alacaklı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin haklılık durumlarına göre taraflar arasında paylaştırılması gerektiği-
Alıcının İİK'nun 133. maddesi hükmüne göre sorumlu olmasının, farklı kuralları ve hukuki sonuçları içeren aynı Kanun'un 134. maddesine dayanılarak açılan fesih davasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve kesin hüküm oluşturmayacağı- İhalenin feshi istemine ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi halinde ihale tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacağından, feshedilen ihaleye dayalı olarak İİK. mad. 133 gereğince tamamlayıcı ihale yapılması mümkün olamayacağından, ihalenin feshine dair şikayetin sonucunda verilecek karara göre, İİK. mad. 133 uyarınca yapılan ihale hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Satış talebi yapıldığında, icra müdürünün alacaklıdan satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerektiği (İİK. mad. 110)- İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansının depo edilmemesi halinde haczin kalkacağı- İcra müdürlüğünce satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulünün zorunlu olduğu- Haciz tarihinden itibaren altı ay olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılarak satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının altı aylık sürenin geçmesinden sonra yatırıldığı anlaşıldığından, ihale konusu menkuller üzerindeki haczin düşmüş olduğu-
Tapudaki ilgili sıfatını taşıyan şikayetçinin tapuda kayıtlı adresi olup olmadığının tespit edilmesi, tapuda adresi bulunduğu takdirde bu adrese tebligat yapılması, ilgilinin tapuda kayıtlı adresi bulunmaz ise varsa adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerekeceği, tapuda ve adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin tespit edilememesi halinde gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanının tebligat yerine geçeceği-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşıldığından, satış günü itibariyle taşınmazın kıymet takdiri işlemi üzerinden iki yıldan fazla süre geçmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Borçluya icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren, alacaklının, 1 yıllık yasal süre içinde satış talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, takibin düşmüş olacağı ve satışın yapılmasının mümkün olmadığı-
Şikayetçilerin, satış tarihinden önce tapu kaydına konulmuş hacizleri bulunduğundan ve dolayısıyla ihalenin feshini isteyebilecek tapu sicilindeki ilgili sıfatını haiz olduklarından aktif husumet ehliyetlerinin bulunduğu, o halde mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği-
Mahkemece; borçlunun, şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan; "belediyece tellal görevlendirilmediği hallerde ancak icra müdürlüğü çalışanlarının tellal olarak görevlendirebileceği, somut olayda ise tellal olarak görevlendirilenin şoför olduğu" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-