Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından ve takibe konu alacağın da konut finansmanından kaynaklandığı dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshi istemi, işin esasının incelenmesi suretiyle reddedilen şikayetçi aleyhine bozma kararına uygun olarak ihale bedelinin %20'si oranında para cezasına karar verilmesi gerekeceği-
Herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine şikayette bulunma hakkının bulunmadığı-
Taşınmaz muhammen bedelinin üzerinde ihale edilmiş olmakla, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, bu durumda şikayetçi, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından, söz konusu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-
Aralarında ekonomik bütünlük bulunmayan mahcuzların birlikte satılmasının, eş söyleyiş ile tek bir ihalede satılmasının kural olarak mümkün olmadığı, ancak, mahcuzların aralarında ekonomik bütünlük bulunduğunun belirlenmesi halinde birlikte satılmalarının mümkün olduğu-
Hileli ve usulsüz biçimde yapılan icra takibi sonucunda gerçekleştirilen ihale ile borçlu belediyeye ait taşınmazın davalı adına tescilinin sağlandığını ileri sürerek yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, icra dosyası ve kıymet takdirine ilişkin şikayetler incelendiğinde ihalede usulsüzlük yapıldığının söylenemeyeceği, davalının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında açılan ihaleye fesat karıştırmak suçuna ilişkin davada davalıların beraatine karar verildiği de görüldüğünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürü satış talebini reddetmiş olsa bile, İİK. mad. 106 uyarınca iki yıl içinde (17.11.2011 tarihinde) satış talebinde bulunan, ve satış masrafını yatıran alacaklının haczinin ayakta ve satış talebinin geçerli olduğu- Satış talebinin kıymet takdirinin kesinleşmemesi nedeniyle reddine ilişkin icra müdürü kararının satış talebine etkisinin bulunmadığı- Anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı düşünülerek geçerli haciz olmadığından ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olacağı-
Davacı şirket tarafından, muaf olunmasına rağmen ihale bedeli üzerinden tahakkuk ettirilen KDV bedeli müzayaka altında ödenmiş ve davacı şirket, bedelin iade alındığı 55 gün için, yatırdığı bedelin faiz getirisinden mahrum kalmış olduğu- Davacı, KDV olarak ödenmiş bedel nedeniyle faiz getirisinden mahrum kaldığından, ödenmek zorunda kalınan bedelin nereden ve nasıl temin edildiğinin önemli olmadığı- Davacının zararının, mahrum kalınan sürede yoksun kalınan yasal faiz getirisi kadar olduğu, davacı şirketin dava dışı banka ile imzalamış olduğu kredi sözleşmesinde belirlenen faiz oranları esas alınarak mahrum kalınan faiz geliri hesabının yapılmasının hatalı olduğu-
12. HD. 07.05.2018 T. E: 9254, K: 4294-
Paranın tahsili anında Devletin harçla ilgili kaybını önlemek ve memur mesuliyetini azaltmak amacı ile ilerde borçludan alınmak üzere, tahsil harcının, ödeme yapıldığı sırada alacaklıdan alınacağı- Alacaklı bankanın borçlular aleyhine yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte borçlu şirkete ait taşınmazın satılarak paraya çevrildiği, ihale bedeli üzerinden tahsil ve cezaevi harcı alındığı anlaşıldığından, icra müdürlüğünce dosyaya aktarılan bedel üzerinden tahsil harcı alınmasında yasaya uygun olmayan bir yön bulunmadığı, ancak, 4603 s. Kanuna tâbi olan alacaklı bankanın cezaevi harcından muaf olduğu-
Taşınmaz, İİK'nun 133/1. maddesi gereğince, ihale kararı geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek suretiyle tamamlayıcı ihale ile satılmayıp, yeni bir satış kararına dayalı olarak birinci ve ikinci satış günü belirlenmek suretiyle ayrı bir ihale ile satıldığından, ilk ihale alıcısı olan şikayetçinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğu bulunmadığından, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-