Borçlunun tescil işleminin iptaline ilişkin asıl şikayet dosyası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olsa da, bu hususun borçlu tarafından temyiz konusu yapılmadığı- Yargıtay 12. HD'nce mahkeme kararının, ihalenin feshine yönelik birleşen dosya yönünden yetkisizlik kararının gereğinin süresinde yerine getirilmediğinden bahisle re'sen açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden bozulduğu- Somut uyuşmazlıkta icra mahkemece, bozma ilâmına uyma kararı verilmesine rağmen bozma ilamı aşılmak suretiyle bozma nedeni yapılmayan ve tescil işleminin iptali talebine ilişkin asıl davanın reddine karar verilerek, bu istem ihalenin feshi gibi değerlendirilip para cezasına da hükmedildiği- Bozma ilamına uymakla, uyma kararı ile bağlı hale gelen mahkemenin uyduğu bozma ilâmında gösterilen esas çerçevesinde işlem yapması ve hüküm kurması gerektiği-
Son bozma ilamında; şikayetçi/ diğer borçlu yönünden de şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği hususu açıkça belirtilmiş olmasına ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, uyulan bozma ilamında gösterilen esas çerçevesinde işlem yapılması ve hüküm kurulması gerektiği-
Düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Kalkmış (düşmüş) hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, yeniden esas hakkında karar verilmeksizin, para cezası yönünden ilk derece mahkemesi hüküm fıkrasının düzeltilmesi suretiyle verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
Satışa esas alınan kıymet takdirinin gerçeğe uygun olması halinde, zarar unsuru gerçekleşmemiş olduğundan, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmadığı, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, istinaf isteminin para cezası yönünden kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilmesi gerekirken, yeniden esas hakkında karar verilmeksizin ilk derece mahkemesince borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
"Kefaletnamedeki imzanın davacıya ait bulunmadığından ötürü davacının davalıya borçlu olmadığı" yönündeki maddi olgunun her iki takip bakımından da davalıyı bağlayacağı- İcra hukuku ile sınırlı olarak basit yargılamaya tâbi ihalenin feshi davasının mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemeyeceği- Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumuna esas alınan illilik prensibi gereği, ihalenin ayakta bulunması ya da fesih isteğinin reddedilmiş olması keyfiyetinin temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı ve kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olduğu, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği- Şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazı bulunmadığından ve dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmediğinden, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Haciz koydurmuş birden fazla alacaklı varsa ve ihaleye teminatsız girmek isteyen alacaklının alacağı ilk sırada değilse, teminat göstermekten muaf tutulabilmesi için, kendisinden önce gelen alacaklıların alacak bedelleri toplamının, muhammen bedelden çıkarılması sonucu kalan miktarın, muhammen bedelin %20'sini karşılaması veya üzerinde olması ve ayrıca şikayetçinin alacağının da muhammen bedelin %20'sini karşılaması gerektiği-
12. HD. 02.10.2018 T. E: 2017/4745, K: 9083-