İcra mahkemesi kararının tefhimi üzerine istinaf dilekçesini verdiği halde, icra mahkemesi kararının tebliğ edildiği tarihten sonra istinaf gerekçelerini içeren dilekçe verilmemesi durumunda, Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapması gerektiği- İncelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık tespit edilmez ise, işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyulmasına karar verilen her iki bozma ilamında da borçlunun şikayet nedenlerinin tamamının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi belirtilip, bozma ilamlarına uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmediğinden borçlunun ihalenin feshine ilişkin tüm nedenlerinin tek tek incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Alıcının, ihale anında mülkiyeti iktisap edeceği, mülkiyetin alıcıya geçmesi için tapu siciline tescil gerekli olmadığı- İhale sonrası borçlu, tapuda taşınmazı üçüncü bir kişiye satsa da, bu kişinin artan ihale bedeli üzerinde hak sahibi olamayacağı, ihale bedelinin paylaştırılması sonucu artan bedelin hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçluya taşınmazı satışına ilişkin satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarihin, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih olarak kabulü gerektiği ve sadece tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemeyeceği- Satış ilanının suretinin icra müdürlüğünden talep edildiği tarihin öğrenme tarihi olduğu-
Ortaklığın giderilmesi sureti ile satış sonucu ihalesi yapılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshi talebinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği- İhalenin feshi talebinin görevsiz icra mahkemesine yapılması durumunda kesin olan görevsizlik kararı tarihinden itibaren HMK'nın 20. maddesi gereğince yasal iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-
İhalenin fesi davasından feragat eden şikayetçi haciz alacaklısının % 10 para cezasıyla sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirse de, muhammen bedellerinin üzerinde satışı yapılan taşınmazlar bakımından zarar unsurunun gerçekleşmediğinden şikayetçinin bu taşınmazlar yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığının kabulü ile para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
Şikayete konu olan ihalelerden toplam 10 adet taşınmazın takibin diğer borçlusu olan kişiye ihale edildiğinin ihale tutanakları ile sabit olduğu, her ne kadar borçlu sıfatıyla hakkında takibe geçilen söz konusu kişiye ödeme emri tebliğ edilmemiş ve takibe devam edilmemiş ise de, takipte borçlu sıfatının olduğu, borçlunun kendisinin borçlu olduğu dosyadan yapılan ihaleye katılamayacağı, söz konusu taşınmazlara yönelik ihalelerin bu nedenle feshi gerekeceğinden, mahkemece, işin esasına girilmeden taşınmazların ihalelerinin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhale konusu taşınmaz üzerinde birden fazla haciz olduğunun, alacaklının haczinden önce de başka hacizlerin bulunduğunun görüldüğü, mahkemece alacaklının kendinden önceki haciz alacaklılarının alacağının dikkate alınmadığı, o halde mahkemece alacaklının İİK.'nin 124/3. maddesi çerçevesinde teminat muafiyetine sahip olup olmadığının tespiti için güncel alacağı ile kendisinden önce haczi olan alacaklıların alacak toplamının tespit edilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından ve takibe konu alacağın da konut finansmanından kaynaklandığı dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshi istemi, işin esasının incelenmesi suretiyle reddedilen şikayetçi aleyhine bozma kararına uygun olarak ihale bedelinin %20'si oranında para cezasına karar verilmesi gerekeceği-
Herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine şikayette bulunma hakkının bulunmadığı-