Davalı Varlık Yönetim A.Ş. adına oluşan sicilin hukuki mesnedi ihale olup ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, davalı Varlık Yönetim A.Ş. ilk el konumunda olup, iyiniyetli olmasının da neticeye etkili lmadığı ve davada terditli olarak tazminat da istendiğinden, taleple bağlı kalınarak tazminat isteğinin davalı Varlık Yönetim A.Ş. yönünden kabul edilmesi gerektiği- Tapu kayıt malikinin ise kötüniyetli olduğu, başka bir deyişle durumu bildiği ya da kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda olduğu hususu kanıtlanamadığından TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı-
12. HD. 26.09.2018 T. E: 2017/7887, K: 8719-
Satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği gerektiği, usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligatı çıkaran mercii tarafından tebliğ zarfı üzerine, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri kapsamında; “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair” meşruhata yer verilmemesinin usulsüz olduğu-
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği, Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, bölge adliye mahkemesince ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
12. HD. 24.09.2018 T. E: 2017/7980, K: 8553-
İcra takibine konu olan borcun ihale tarihinden önce tamamen ödenmiş olması halinde ihalenin hukuki dayanağının ortadan kalkacağı ve mülkiyetin kazanımının yolsuz hale geleceği- İcra hukuku ile sınırlı olarak basit yargılamaya tâbi ihalenin feshi davasının mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemeyeceği- Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumuna esas alınan illilik prensibi gereği, ihalenin ayakta bulunması ya da fesih isteğinin reddedilmiş olması keyfiyetinin, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı ve kesin hüküm oluşturmayacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ve kararın gerekçesi değiştirildiğinden, istinaf isteminin kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yeniden esas hakkında karar verilmeksizin, ihalenin feshi davasında ilk derece mahkemesince şikayetçi aleyhine hükmedilen para cezasının hükümden çıkartılmasının hatalı olduğu-
İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinde hata edildiği tespit edildiği takdirde, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, istinaf isteminin kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmeden, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilmesi ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümüne davacının feshini istediği ihale bedeli olan ... TL'nin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine ibaresinin eklenerek hükmün düzeltilmesine hükmolunmasının hatalı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığından HMK mad. 353/1-b-1. istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektği-
Kamu düzeni ile ilgili re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında ihalenin feshini gerektiren bir neden bulunmadığını ve şikayetçi tarafından ileri sürülen fesih nedenleri de yerinde olmadığına göre mahkemece şikayetin reddi gerekirken, HMK.nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-