İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesince veya mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılarak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği, bu kararların kesin olduğu- Mahkemece, dava dosyasının yasal sürede yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği göz önünde bulundurularak, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Satış bedellerinin, taşınmazların muhammen bedellerinin üzerinde olduğunun anlaşıldığı, satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde borçlular aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmüş olup, borçluların ihalenin feshi isteminin zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, aleyhlerine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu- Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve haber bırakılan komşunun ismi alınmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-Tebliğ memuru tanık olarak dinlense de tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru olduğundan ve tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan, tebliğ mazbatasında yazılı durumun aksinin ispat edilmiş sayılmayacağı- Taşınmaz satışlarında, hissedara gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen taşınmazların değerlerine ilişkin itirazlar yönünden, anılan taşınmazlar üzerinde, uzman bilirkişiler marifeti ile yeniden keşif yapılmak suretiyle taşınmazların tespit edilecek değerlerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olup olmadıkları belirlenerek, üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedellerin altında olduğunun tespiti halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Aile konutu niteliğini haiz taşınmazın cebri icra suretiyle davalı bankaya satışının yapılması durumunda, davacının TMK'nın 194. maddesinde yer alan düzenlemeden yararlanamayacağı, ipoteğin kaldırılması talebinin konusuz kalacağı- Bir taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı dava konusu taşınmazın dava sırasında cebri icra yoluyla satıldığı, mülkiyetin icra vasıtasıyla yapılan satış sonucu davalı bankaya geçtiği, davalı Tarafından açılan ihalenin feshi davasının da reddedilerek kesinleştiği anlaşılmakla; cebri icra ile yapılan satışlarda, mülkiyet tescilden önce alıcıya geçmekte olup, dava tarihi itibariyle aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz iradi olmayan bir tasarruf sonucu aile konutu niteliğini yitirmiş duruma geldiğinden, TMK. mad. 194 uyarınca, işlemin diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıkacağı ve davacının aile konutu korumasından yararlanma olasılığının kalmadığı-
Mahkemece, şikayetçinin öğrenme tarihine göre 7 gün içinde olduğunu ileri sürdüğü ve ihale tarihinden itibarende 1 yıl içerisinde açmış olduğu iş bu davada, öncelikle öğrenme tarihine göre 7 gün içerisinde ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasının ileri sürülüp sürülmediğinin tespit edilmesi, 7 gün içerisinde ileri sürüldüğünün tespiti halinde de işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi vekili dilekçesinde, ihaleden önce usulsüz tebliğden haberdar olunduğuna ilişkin bir beyanda bulunmadığından ve aksi yazılı delille de kanıtlanamadığından, diğer borçlunun, şikayetçi ile aynı adreste oturması ve diğer borçluya da 30.06.2015 tarihinde satış ilanının tebliğ edildiğinden bahisle, şikayetçinin ihaleden haberdar olduğu yönünde varsayıma dayalı olarak oluşturulan gerekçenin yerinde olmadığı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin açıkça belirtildiği ve borçlunun da fesih isteyebilecek kişilerin içinde sayıldığı, borçlu tabirinden anlaşılması gereken, somut olayda da gözlendiği gibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte ipotek akdinde taşınmaz maliki olmasa da, borcun kaynağına esas teşkil eden kredi sözleşmesinde borçlu sıfatı bulunan kişinin de ihalenin feshini istemekte hukuki menfaati bulunduğu-
Borçlulara yapılacak satış ilanı ile tüm tebligatların, vekile tebliği gerekeceği, talimat icra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, borçluların takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, vekilin satış kararından önce azledildiğine veya vekalet görevinden çekildiğine dair bir belgenin de bulunmadığı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, İİK'nun 127. maddesi uyarınca satış ilânının bir suretinin borçluya, borçlu vekille temsil edilmekte ise vekiline tebliği zorunlu olup, bu zorunluluğun yerine getirilmemesinin tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Taşınmazın, İİK. mad. 133/1 gereğince ihale kararı geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek suretiyle tamamlayıcı ihale ile satılmayıp, yeni bir satış kararma dayalı olarak birinci ve ikinci satış günü belirlenerek ayrı bir ihale ile satılması halinde, ilk ihale alıcısı olan şikayetçinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı-