Haciz koyduran tek bir alacaklı mevcut veya birden fazla alacaklı olmasına karşın, alacağın ilk sırada olması halinde; alacağın, taşınmazın muhammen bedelinin yüzde yirmisi kadar veya ondan fazla olması halinde, artırmaya katılabilmek için teminat göstermekle yükümlü olmadığı- Ancak, haciz koydurmuş birden fazla alacaklı varsa ve ihaleye teminatsız girmek isteyen alacaklının alacağı ilk sırada değil ise, teminat göstermekten muaf tutulabilmesi için, kendisinden önce gelen alacaklıların alacak bedelinin muhammen bedelden çıkarılması sonucu kalan miktarın, muhammen bedelin %20'sini karşılaması veya üzerinde olmasının gerektiği-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği- Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 28.04.2014 tarihinde yapıldığı, 2. ihale gününün ise 13.05.2016 tarihli olduğu ve bu tarih itibari ile İİK mad. 128/a-2'de öngörülen 2 yıllık sürenin geçtiği, bu durumda mahkemece, kıymet takdiri tarihi esas alınarak feshi talep edilen 2. ihale gününe kadar 2 yıllık sürenin geçmiş olması nedeni ile re'sen şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 14.03.2019 T. E: 4337, K: 4359-
Dava konusu 2 taşınmazın ihalesinin de aynı saatte başlaması, talebi ve talibi azaltıcı nitelikte olup, tarafların menfaatine uygun düşmediğinden ve 5766 parsel 6 nolu bağımsız bölüme ilişkin ihalenin de 4 nolu bağımsız bölüm ile aynı saatte ve aynı yerde yapılamayacağından, satış ilanında belirlenen yerden farklı yerde gerçekleşmiş olması nedeni ile, mahkemece söz konusu taşınmazlar yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince, "dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine" karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerekirken, bir taraftan işin esasına da girilip şikayetçi borçlunun istinaf isteminin esastan reddedilerek çelişkili şekilde hüküm kurulması mümkün olmadığı-
Tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve haber bırakılan kişinin kim olduğu belirtilmeden, muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamlamasının usulsüz olduğu- İhale günü, ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmazların diğer hissedarları ile birlikte anlaşma yapılmak üzere gelindiği belirtilmiş ise de; söz konusu beyanlarda ihale yapılacağının öğrenildiği bilgisine yer verilmediğinden ve şikayetçinin muttali olduğunu beyan ettiği tarihten önce ihaleyi öğrendiği, yazılı delille de ispatlanamadığından istemin süresinde olduğu, tanık beyanlarına dayalı olarak istemin süreden reddedilemeyeceği-Taşınmaz satışlarında, borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerine satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin; başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
Satış karar tarihi itibariyle lehine aile konutu şerhi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmesi gerektiği-
Aile konutu şerhi bulunan taşınmazın, ihalede satılması halinde borçlu ile evli olan eşin ihalenin feshini isteyebileceği
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-a-6 gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerektiği, bir taraftan işin esasına da girilip şikayetçi borçlunun istinaf isteminin reddedilerek çelişkili şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
İhalenin feshi istemi HMK'nin 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün hukuki sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette, hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-