İhale konusu taşınmazlar yönünden şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazı da bulunmadığından ve dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmediğinden, söz konusu taşınmazlar yönünden ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddi ve bu taşınmazlar yönünden şikayetçi aleyhine para cezası verilmemesi gerekeceği-
Şikayetçi anılan taşınmaz yönünden şikayet dilekçesinde kıymet takdiri tebligatı usulsüzlüğü iddiasında bulunmuş olup, satış ilanı şikayetçiye 18.10.2017 de usulüne uygun tebliğ edilmiş ve süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazı bulunmadığından zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı- İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü, buna rağmen ilk derece mahkemesince, şikayetçi aleyhine her iki taşınmazın ihale bedellerinin toplamının %10’u oranında 133.000.00 TL para cezasına hükmolunmasının isabetsiz olduğu-
HMK'nun 355. maddesi nazara alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği ve kamu düzenine de ilişkin olmadığı halde bahsi geçen husus dayanak yapılarak ihalenin feshine dair hüküm tesisinin doğru olmadığı- Satışın tebliğten itibaren yedinci günde yapıldığı dolayısıyla ihale tarihi ile satış ilanı tebliğ tarihi arasında borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için gerekli makul süre bulunduğu görülmekle bu gerekçeyle ihale tarihi arasında makul süre bulunmadığı değerlendirmesi ile ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
İhalenin feshi istemi HMK'nin 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün hukuki sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette, hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
Mahkeme menfi tespit davasında verilen tedbirin ihaleye engel olmadığı gerekçesi ile istemi reddetmiş ise de taşınmazın satışına esas kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık süre geçtiği, bu hususun kamu düzeninden olduğu, ihalenin feshinin gerektiği-
Şikayet dilekçesi kapsamına göre, şikayetçi borçlunun vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu açıkça ileri sürülmediği halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin, bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddinin doğru olmadığı-
Tapu iptali tescil davasına konu taşınmazı, dava devam ederken, (cebri ihalede) satış ile devralarak tapuda malik olan kişi davaya dahil edilmeden karar verilemeyeceği, taşınmaz malikinin asli müdahil sıfatıyla temyizinin kabulü gerektiği-
Haciz koyduran tek bir alacaklı mevcut veya birden fazla alacaklı olmasına karşın, alacağın ilk sırada olması halinde; alacağın, taşınmazın muhammen bedelinin yüzde yirmisi kadar veya ondan fazla olması halinde, artırmaya katılabilmek için teminat göstermekle yükümlü olmadığı- Ancak, haciz koydurmuş birden fazla alacaklı varsa ve ihaleye teminatsız girmek isteyen alacaklının alacağı ilk sırada değil ise, teminat göstermekten muaf tutulabilmesi için, kendisinden önce gelen alacaklıların alacak bedelinin muhammen bedelden çıkarılması sonucu kalan miktarın, muhammen bedelin %20'sini karşılaması veya üzerinde olmasının gerektiği-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği- Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 28.04.2014 tarihinde yapıldığı, 2. ihale gününün ise 13.05.2016 tarihli olduğu ve bu tarih itibari ile İİK mad. 128/a-2'de öngörülen 2 yıllık sürenin geçtiği, bu durumda mahkemece, kıymet takdiri tarihi esas alınarak feshi talep edilen 2. ihale gününe kadar 2 yıllık sürenin geçmiş olması nedeni ile re'sen şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-