Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde, satışı yapılan taşınmazın kat sayısının satış ilanında eksik yazıldığı, ihale tutanağında tellal ve alıcı imzası ile icra müdürünün mührünün bulunmadığı ve tellalın görevlendirilmesinin usulsüz olduğunu açıkça ileri sürmediği halde, bölge adliye mahkemesince, borçlunun, şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan "satış ilanında kat sayısının eksik yazılmasının katılımı olumsuz etkilediği, ihale tutanağında tellal ve alıcı imzası ile icra müdürünün mührünün bulunmamasının ihalenin sıhhatini olumsuz etkilediği, belediyeden tellal istenmesine rağmen iştirakinin sağlanamamasının nedeninin dosyadan anlaşılamadığı" nedenlerine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlu vekilinin icra müdürlüğünce belirlenen değerin düşük olduğunu ileri sürerek kıymet taktirine itirazı sonucu icra mahkemesince daha düşük kıymet bulunarak itirazın reddine karar verilmesi halinde, satışın icra müdürlüğünce belirlenen değer yerine icra mahkemesince belirlenen daha düşük değer üzerinden yapılmasının usulsüz olacağı-
Satış ilanına ilişkin icra müdürlüğü kararında 'ilanın ne şekilde yapılacağına ilişkin' ayrıntı yoksa, ilanın yapıldığı gazete yönünden 'yurt düzeyinde yayın' ve '50.000 tiraj' koşulunun aranamayacağı- İcra müdürlüğünün satış kararında "ihalenin mahalli bir gazetede ilan edilmesine" karar verildiği ve bunda uygun şekilde Basın İlan Kurumu' na müzekkere yazıldığı halde, Basın İlan Kurumu'nun ilanı yurt çapında yayımlanan bir gazetede ilan etmiş olduğu ve bu gazetenin tirajının ise satış talebi tarihinde 41.379 adet olmasında herhangi bir usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı ve İİK.'nin 114/2 maddesi düzenlemesine aykırılık nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi isteminde bulunun borçlu şirket vekilinin,sair fesih nedenleri ile birlikte tebliğin usulsüzlüğünü de ileri sürdüğü, satış ilanı tebligatının borçlu şirket vekili Av. .....'a çıkartıldığı, tebligatın ”muhatap tevziat saatlerinde iş takibinde olduğundan daimi çalışanı .....'e tebliğ edildi.” şerhi ile 21/04/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair bir belge ibraz edilmediği gibi satış ilanının tebliğ edildiği Av. ..... tarafından borçlu vekili sıfatı ile ihalenin feshi şikayetinde bulunulduğu,her ne kadar borçlu vekili başvurusunda ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasında bulunmuş ise de, fesat iddiasının soyut olduğu, tanık isimleri bildirilmediğinin ve açılmış bir soruşturma dosyasının da bulunmadığının görüldüğü, bu durumda, borçlunun satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü gerektiği, ihalenin 30/05/2016 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin ise 10/06/2016 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekeceği- İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca davası reddedilen şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için şikayetin esasa ilişkin nedenlerle reddi öngörülmüş olup, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağından ve kabule göre de hukuki yarar yokluğundan red halinde de borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkemenin şikayetçiyi, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-
Alacaklı vekilince harç ve masrafın verilen kesin süre geçtikten sonra yatırıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediğinden bahisle alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
(e) ilanın tek başına yeterli olmayıp gazete ile ilanın yapılmasının, alakadarların menfaatine uygun olacağı-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesinin, davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına mahkûm edeceği-
Şikayetin 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu, şikayetçinin duruşmadaki beyanıyla açıklığa kavuşmuş olduğundan ve bu taşınmazın ihalesinde zarar unsuru bulunmadığı tespit edildiğinden, ilk derece mahkemesinin şikayetin reddine ve para cezasına yer olmadığına yönelik kararının yerinde olduğu-
Borçlu şirketin “Ayvalı Mahallesi,146.cadde No: 23/B Etlik Keçiören-Ankara” adresine çıkarılan örnek 6 nolu icra emri tebligatının, adreste muhatap firmanın tespit edilmediği şerhi ile iade edildiği, borçlu şirketin adresinin ticaret sicil memurluğundan sorulduğu, ticaret sicilinde kayıtlı adresinin de icra emri tebliğ edilip de iade edilen adresle aynı olduğu, bu durumda ticaret sicil adresine çıkartılan ve iade gelen bir tebligat mazbatası olduğundan bu adrese icra emrinin, kıymet takdiri raporunun ve satış ilanının 35. maddeye göre tebliği TK'nun 35/4. maddesine göre usulüne uygun olup ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki gerekçesinin doğru olmadığı-İcra emrinin tebliğ tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesi hükmüne göre; taşınmaz rehninin satışının, ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir sene içinde istenmesi gerekeceği, bu sürede satışın istenmemesi ve satış avansının yatırılmaması halinde ise takibin düşeceği-