Asıl işveren davacı bakanlığın, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemi-
İşçinin hangi alt işveren döneminde yapılmış genel tatil çalışmasına karşılık ücret alacağı varsa bunların ücretlerinin de o alt işverenden tahsiline hükmedilmesi gerektiği- Hükmedilen alacağa davalı yönünden ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, tüm davalılar yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Devremülk satış sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve cezai şart istemi-
Malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi, tapunun iptali, maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalı kart hamili sözleşme adresini taşımış ve mernis adresi olarak tespit edilen adresine kart ekstreleri gönderilmiş ve bu adreste tüm ekstreler tebliğ edilmiş olp ihtarnamenin de değiştirilen adrese gönderildiği, dava dilekçesinin de aynı adrese tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmakla, bankanın keşide ettiği ihtarnamede tanınan süre sonunda borçlunun TBK. mad. 117 uyarınca temerrüde düşmüş olduğu ve takip öncesi dönem için temerrüt faizi hesaplanması gerektiği- Vekil ile temsil edilmediği halde davalı yararına vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borç tasfiye protokolüne uymadığında, artık tasfiye öncesi döneme dönülerek alacak borç durumunun tespiti gerektiği- TBK. mad. 117 uyarınca, icra takibinden önce davalı temerrüde de düştüğünden, temerrüt faizinin de temerrüt tarihi itibarıyla tespiti gerektiği- Tasfiye öncesi döneme dönülerek 5464 s. K. mad. 26 uyarınca faize ilişkin hükümlerin uygulanması gerekirken, TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin uygulanamayacağı-
Davacının öncelikle davalıya sattığı malın, davalı tarafından üçüncü kişiye tesliminin istendiğini ve kendisinin de bu teslimi yaptığını kanuni delillerle ispatlaması gerektiği- Takip öncesinde usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmeyen davalı için takip öncesi için işlemiş faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, davacı hak edişlerinden yapılan kesintinin istirdadı istemi-
Taraflar arasındaki sözleşmede davacı tarafından yapılan ödemelerin ödeme gününden itibaren faiziyle geri istenebileceğine ilişkin hüküm bulunmamasına ve davacılar tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede de ödenen paranı iadesi konusunda da bir ihtar bulunmadığına göre, dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren temerrüd faizi uygulanması gerekirken ödeme günlerinden itibaren temerrüd faizi uygulaması doğru olmadığı gibi; davadan sonra davalı tarafından yargılama sırasında satış bedelinin de ödenmiş olmasına göre satış bedeliyle ilgili davanın konusuz kaldığı gözetilerek, satış bedeli dışında sözleşme masrafı ve dava tarihinden itibaren talep edilen toplam alacağa ilişkin faize hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı sigorta şirketine kazanın ihbar edildiği tarihten itibaren temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiğinden kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasının doğru olmadığı; bu bozma sebebinin ise yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı, kararın düzeltilerek onanması gerektiği-