Mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu- Taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-
Nüfusa evliliklerinin nüfusa tesciline esas dayanak belgelerinin onaylı örneklerinin ilgili kurumdan getirtilerek, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı dikkate alınmadan aile mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin, aynı konuya ilişkin olduğu belirtilen dosyasının getirtilip incelenmesinin, zabıta araştırması yapılmamasının hatalı olduğu-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakimin istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorunda olduğu-
Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu- Hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olduğu-
Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığından, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesi gerketiği
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istekle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgular dikkate alınıp doktor raporları, tanık anlatımları ve diğer belgeleri birlikte değerlendirerek öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermesi gerektiği-
Mahkemenin ret kararı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinde yer alan "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükme dayanmakta ise de, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla iptal edilmiş bu fıkra ve iptal kararı Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla, yürürlükten kalktığından; mahkemece, işin esasıyla ilgili deliller toplanıp, incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Öldüğü tespit edilen kişinin kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı-