Davacının annesinin anne adının düzeltilmesi talebinde çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince bu istemin anneannenin adının tespitini de içerdiği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduklarından; sadece tanık ya da tarafların kabul beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu ve salt taraf beyanları ve tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı-
İki kardeş arasında 4 ay 26 günlük zaman farkı olamayacağından hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğeri ile çelişki oluşturmamasına özen göstermesi gerektiği-
Davalının önceden aldığı vekaletname ile ölen kişinin maaşını almaya devam etmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun oluşması halinde Cumhuriyet Savcısının bu davayı açma yetkisinin bulunduğu-
5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin 1/a bendine göre, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen kişilerin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Dosya içerisindeki nüfus kaydından, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen kişinin 31.03.1993 doğumlu olup, davanın açıldığı 29.12.2011 tarihinde ergin ve medeni hakları kullanmaya ehil bulunduğu anlaşıldığından bu davanın doğrudan bizzat kendisi tarafından açılması gerekeceği-
01.08.1998 doğumlu çocuğun küçük yaşta doğum yapması üzerine küçüğün cinsel istismarı suçunun soruşturması sırasında alınan sağlık kurulu raporunda çocuğun 16-17 yaşları ile uyumlu olduğunun anlaşılması karşısında bu dava açılmış olup, küçüğün 15 yaşından büyük olması halinde suç vasfı değişeceğinden ve soruşturmanın mahkemece verilecek karara bağlı olduğu gözetilerek Cumhuriyet Savcısının bu davayı açmakta yetkili olduğunun kabulü ile davaya bakılıp tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-