Davalının ve tüm tanıkların beyanları ile, nüfustan iptali istenen davalının, Şıho ve Durdu’dan doğmadığının ve davacının kardeşi olmadığının anlaşıldığı, o halde, davalının, Şıho ve Durdu’nun nüfus kaydından çıkarılmasına dair talebin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin açılan davada kaydın doğru olup olmadığının tespiti için DNA tespitinin yapılmadan eksik gerekçe ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davada doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının nüfusa kayıt edilmediği, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İlgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip olduğu, bir kimsenin vatandaşlıktan çıkması sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği-
Toplanan deliller ile sunulan nüfus kayıtlarından Meliha'nın murisi H.'nin S. ile evliliğinden olan mirasçılarının davada yer almadıklarının anlaşıldığı, verilecek hüküm bahsi geçen mirasçıların da hukukunu etkileyeceğinden bu mirasçıların da tespit edilerek davaya katılımlarının sağlanması, gösterdikleri taktirde delillerinin toplanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dosyada bulunan nüfus kayıtları ve diğer belgeler incelendiğinde nüfus kayıtlarında baba isminin düzeltilmesine karar verilen S.G.'in hayatta olan başkaca mirasçılarının da bulunduğunun anlaşıldığı, mahkemece yargılama sonucunda verilecek kararın bu mirasçıların da haklarını etkileyecek nitelikte olduğu, taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekeceği, hal böyle olunca mahkemece yapılacak işlemin; S.G.'in davacı dışındaki diğer mirasçılarına da dava dilekçesi ve duruşma gününü tebliğ ederek davaya dahil etmek ve gösterdikleri takdirde delillerini toplayıp hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olduğu-
Ş.Y.'nin ölümünü bildiren kardeşi M.T.'in tanık olarak alınan ifadesinde, davacı ile aynı isimdeki kardeşinin 14 yaşında öldüğünü, davacının aileleri ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmesi karşısında, davacının gerçekte Ş.Y. olup olmadığının genetik inceleme ile araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu-
Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmünün Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 gün 2011/34-2012/48 sayılı kararı ile iptal edildiği-