Davacının anne ve baba hanesi nüfus kayıtlarında davacının annesinin isminin "Ruveyde", baba isminin "Beyti" olarak yazıldığı anlaşılmakla,Davacının anne ve babasının beyanlarına da başvurulmak suretiyle, beyanların kayıtları doğruladığının anlaşılması halinde, davanın kabulü yönünde karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemenin, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da yaşamın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olduğu-
Nüfus kaydından yer alan doğum yerinin değiştirilmesine ilişkin davada toplanan kanıtlar ve özellikle Dr. S. Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nin cevabi yazısı uyarınca davanın kabulü ile istem gibi düzeltilmesinin gerekeceği-
Davacının miras bırakanın kayden ölüm tarihi ile çekişmeli taşınmazda davacının babasının adına mevcut kaydın edinim tarihi davadaki istek bakımından uyumsuz olup, davacının, miras bırakan babasının ölüm tarihinin yanlış yazıldığını ileri sürdüğü gözetilerek, davacıya anılan yanlışlığı kayden düzelttirmesi konusunda süre verilmesi ve sonucunun beklenilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus üzerinde durulmaksızın ölü kişinin işlem yaptığı sonucunu doğuracak biçimde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak davacının DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği, davada 5490 sayılı Yasanın 36.maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı, davanın kabulü halinde hakları etkilenecek muhtemel mirasçıların davaya katılımı sağlanarak, delillerin toplanması, DNA incelemesi de yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Mirasçıların, bozmadan sonra, davaya davalı nüfus idaresi yanında "fer’i müdahale" talebinde bulunmaları ve mahkemece bu talebin kabul edilmesi, mirasçıları davanın “tarafı” haline getirmeyeceği ve bozma gereğini karşılamayacağı-
Nüfus kayıt tashihi ve yakın hısımlık nedeniyle evlenmenin iptaline ilişkin her iki davanın farklı mahkemelerin görev alanında olup, birlikte görülemeyeceği-
Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesinin gerekeceği; dava sonunda çelişki giderilerek karar verilmesinin gerekeceği-
Tescilin düzeltilmesine ilişkin davalara genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği-