Takibe konu senedin teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borcun esasına girilmediğine göre alacaklının tazminat ile sorumlu tutulmaması doğru ise de İİK'nın 169/a maddesinin 5. fıkrası gereğince "takibin durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Kısa kararının tefhimi  üzerine 10 günlük istinaf süresinde süre tutum dilekçesi sunulmadığından süresinden sonra yapılan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği (İstinaf yasa yoluna başvuru süresinin tefhimden itibaren başlatabilmesi için kurulan kısa kararın gerekçe içermesinin yasal bir zorunluluk olduğuna ilişkin itirazın kabul görmediği)- 650.000,00 TL bedelli senet üzerindeki "iş bu emre muharrer senet aynen döviz cinsi üzerinden ödenecektir" ibaresiyle, 650.000,00 TL'nin ödeme tarihindeki kura göre döviz cinsinden ödeneceğini düzenlediğinden senedin geçerliliğini etkilemeyeceği- "Borçlunun borca itirazı ile çelişen imza inkarı" dinlenmeyeceğinden, borçlunun imza inkarında bulunduktan sonra senedin teminat olarak verildiğini beyan etmekle borca itiraz etmesi halinde artık imza inkarının dinlenmeyeceği-
Takip dayanağı bononun incelenmesinde; lehtar hanesinde (alacaklı) ..................... adının yazılı olduğu, borçlular tarafından bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile ispat edilemediği, borçlular tarafından teminat iddiası yönünden delil olarak sunulan 22/10/2019 tarihli sözleşmede takibe dayanak bonoya herhangi bir atıf bulunmadığı, sözleşmenin borçlular ile üçüncü kişi arasındaki otel projesi yapımına ilişkin düzenlemeler içerdiği, sunulan belgelerle teminat ilişkisi kurulamadığı, senedin arka yüzünde yer alan ödemeye ilişkin ifadeler dikkate alındığında da senedin teminat senedi olarak kabul edilemeyeceği, alacaklı tarafından da teminat iddiasının kabul edilmediği görüldüğünden, mahkemece itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığı, senette borçlunun keşideci, alacaklının ise lehtar konumunda yer aldığı, senedin vade tarihinin 30.04.2019 olduğu, alacaklı tarafından 25.04.2022 tarihinde icra takibine başlandığı, borçlunun şikayeti üzerine İstanbul ......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ...................... sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiği, takibin iptaline dair karar kesinleşmeden alacaklının aynı bonoya dayanarak 09.09.2022 tarihinde şikayete konu takibine başladığı görüldüğündeni mahkemece, borçluların zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği gözetilerek, gerekçeli istinaf isteminin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile sadece kamu düzeninden inceleme yapılarak yazılı gerekçe ile istinaf talebinin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemelerinin takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları basit usulde yargılama yaparak çözmesi gerektiği, ceza dosyalarındaki delillerle bağlı olmadıkları, takip dayanağı senede ilişkin ceza ve hukuk mahkemelerinde açılan davaların icra mahkemesince bekletici mesele yapılamayacağı- "Somut olayda yazıda sahtelik rapor ile ispatlandığı için alacağın tahsilinin yargılamaya muhtaç hale geldiği ve bu durumda dava açarak ilam almakla yükümlü olanın borçlu değil alacaklı olduğu,  Adli Tıp Raporu ile takibe konu evrakın bono niteliğinde olmadığı ispatlandığından İİK. 170/a-2 maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği" şeklindeki karşı görüşün ise kabul edilmediği-
Uyuşmazlık, İİK 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir...
Gerek Adli Tıp Kurumu ve gerekse ATK/Adli Belge İnceleme uzmanı tarafından düzenlenen raporlarda takip dayanağı üzerindeki imzaların borçluların eli ürünü olduğunun anlaşıldığı, her iki raporun birbirini teyit eder mahiyette olduğu, davacılar tarafından göstermiş oldukları belgelerin bir kısmının incelenmediği belirtilmiş ise de, ATK düzenlenen raporda çok sayıda belgenin incelemeye esas alındığı, yine davacı tarafça yazılar üzerinde gerektiği inceleme yapıldığı beyan edilmiş ise de, imzaya itiraza yönelik açılan davada senet üzerindeki yazılarla ilgili inceleme yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Açık çek düzenlenmesi mümkün olduğu, imzası inkar edilmeyen çek aslında keşide tarihinin bulunması zorunlu ve yeterli olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği, bu yönde bir belge sunulmadığı, ticari defterlerin dar yetkili icra mahkemesinde incelenerek sonuca gidilmesinin de mümkün olmadığı belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Bonoda düzenleme yerinin Bakırköy olması sebebiyle takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığı, açığa bono düzenlenmesi mümkün olmakla senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, borçlunun borcu olmadığı iddiasını da İİK'nın 169/a maddesinde yazılı olan delillerle ispatlayamadığından ve............... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ................... sayılı dosyasında da borçlu iddialarını destekler delil bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-