İcra takibinin mükerrer olduğu iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamayacağı- İtirazın kabulü halinde takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Çeke dayalı takibin, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
İptal davasının açılma ve görülme koşullarından birisi icra takibi ile ilgili koşul olup; alacağın ve icra takibinin kesinleşmiş olması ve tasarrufta bulunanın borçlu durumda olması gerekeceği- Borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazı nedeni ile icranın geri bırakılması kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakta olduğundan, alacaklı tarafından İİK. mad. 169/6 gereğince genel hükümlere göre dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış ise bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmak ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borca ve yetkiye itiraz eden borçlunun öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Takibe konu bonoların, borçlunun itirazına dayanak yaptığı sözleşmede yer almadığı gibi, tahsilat makbuzunda da takip dayanağı bonolara açık bir atıf mevcut olmadığı, alınan tahsilat makbuzunda ve sözleşmede bonoların bedelsiz olduğuna ilişkin bir ibare de bulunmadığı, alacaklı tarafından da borçlunun iddiası kabul edilmediğinden, mahkemece borca itirazın reddi gerekeceği-
Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde, zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, haciz talebinde bulunulduğu, ancak alacaklının talepleri sadece sorgulama niteliğinde olup zamanaşımını kesecek nitelikte olmadığından, talepler arasında altı aylık zamanaşımının dolduğundan bashisle zamanaşımına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz eden borçlunun adresinin, çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin olduğu, mahkemece, yetkiye itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İmzaların istiklali ilkesi gereği aval verenin kendi imzası nedeni ile sorumlu olduğu, takip dayanağı bonolar üzerinde şeklen lehtarın cirosunun bulunduğu görülmekte olup, senedi lehtarın cirosu ile elinde bulunduran alacaklı yetkili hamil olduğundan, mahkemece, muteriz avalist borçlunun itirazının reddi gerekeceği-
Bonoların tanzim (düzenleme) yerinde de takip yapılabileceğinden, alacaklının takip yapmasında bir usulsüzlük bulunmayıp, mahkemece; borçluların yetkiye itirazının reddi ile diğer itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinde görülen işlerde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği- Nisbi vekalet ücretine hükmolunmasının isabetsiz olduğu-