İcra takibine dayanak yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK.nun 169.maddesi kapsamında borca itiraz olup, bu itirazın aynı Kanun’un 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren (5) günlük sürede icra mahkemesine bildirilmesinin gerekeceği-
İhtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK.nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nun 12.maddesinin, 6100 Sayılı HMK’da karşılığı bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine,anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelmeyeceği-
Alacaklı tarafından 6 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, alacaklı tarafından da kabul edilen finansal kiralamaya dair sözleşmelerdeki ibarelerden taraflara karşılıklı edim yüklendiği tartışmasız olup, bu durumda alacağın varlığı, miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece borçlunun borca itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, mahkemece, borçlunun faize itirazı hakkında 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince, takip dayanağı bononun vade tarihinden takip tarihine kadar, devlet bankalarından o yabancı para için açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödedikleri en yüksek faiz oranları sorularak tespit edildikten sonra bilirkişiye hesaplama yaptırılarak, alacaklının talep edebileceği işlemiş faiz miktarı saptanmalı, takip tarihinden sonrası için işleyecek faizin nitelik ve oranı da belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verileceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun başvurusu borca itiraz niteliğinde olduğundan, dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemeyeceği, mahkemece duruşma açılarak ve tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun “tahrifat iddiası”na dayalı itirazının “borca itiraz” niteliğinde olduğu ve bu itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu olduğu- Yönetici kat maliklerini temsil ederken Türk Borçlar Kanunu'nun 504. maddesi hükmü uygulanacağından, kat malikleri kurulu tarafından yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verildiği ispat edilmedikçe, bu bonolar nedeniyle yöneticiliğin sorumluluğu söz konusu olmayıp, T.T.K.'nun 778.maddesi yollaması ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 678. maddesi gereğince senedi imzalayanın şahsen sorumlu olacağı -Somut olayda takip dayanağı bonoların N. E. tarafından imzalandığı, ancak kat maliklerinin adı geçene kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verdikleri iddia ve ispat edilmediği gibi karar defterinde yer alan kararda da böyle bir yetkinin mevcut olmadığı görüldüğünden, bu durumda takip dayanağı bonolardan dolayı yöneticilik hakkında takip yapılması mümkün olmadığından, mahkemece borca itirazın kabulü ile İİK. nun 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı-borçlu, çeki keşideci şirketi temsilen imzaladığına ve şirketi temsilde yetkili olan altı kişinin çeki müştereken imzalaması gerektiği düşünüldüğünde, "Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur." hükmü uyarınca çekten bizzat sorumlu olacağından, aleyhine takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
İcra takibinin mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olması halinde İİK. mad. 53’ün uygulanmayacağı- Mirası reddettiğinden murisin borcundan sorumlu olmadığını ileri süren borçlunun bu itirazının (borca itiraz) ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, bu istemin taraf ehliyetine ilişkin ve süresiz şikayete tâbi olduğu gerekçesiyle kabulü ile takibin iptali yönünde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Senette sahtecilik iddiası-