Takibe konu çekte, keşide yeri ile muhatap bankanın bulunduğu yer aynı olup, çek, 10 günlük ibraz süresine tabi olduğundan, ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra olduğundan, anılan çeke üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceğinden, mahkemece şikayetin reddi gerekeceği-
Borçlu tarafça sunulan ibraname başlıklı belgede alacaklının borçluyu ibra ettiğini beyan ettiği, anılan belge altındaki imzanın alacaklı tarafça kabul edilmesi karşısında alacaklının "bu ibranameyi protokolle birlikte ve protokolün eki mahiyetinde zannederek imzalatıldığına" yönelik iddiasının alacaklının kendisi açısından yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu- İptalin dayanağı İİK’nun 71/1. maddesi olup anılan maddede tazminat öngörülmediğinden alacaklının %20 tazminatla sorumlu tutulmasının ise isabetsiz olduğu-
Tedbir nafakası isteminden açılan davaya 4787 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince, aile mahkemesinde bakılması gerektiği-
Keşideci adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ayrı ayrı taraf olarak gösterildiği icra takibinde imza ve borca itirazların incelenebilmesi için adi ortaklığı oluşturan şirketlerin hepsinin zorunlu dava arkadaşlığı ile davaya katılımının gerekli olmadığı-
İtiraz tarihinden sonra borcun ödenmiş olduğunun bildirilmesinin, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ve borca itirazını konusuz bırakmayacağı-
Davacı borçlunun yetki itirazında HMK'nın 19/2 maddesinde yazılı "birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir" hükmünü yerine getirmediğinden yetki itirazının reddedilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bononun borçlusunun diğer borçlu şirketin yetkilisi olup senet üzerinde mevcut her iki imzanın da borçlu tarafından şirket kaşesi üzerine şirket yetkilisi sıfatıyla atıldığı anlaşıldığından senetten dolayı şahsi sorumluluğunun bulunmadığı-
Takibe dayanak bonoların eğitim sözleşmesi kapsamında verildiği sabit olup, alacaklının sözleşme ile üstlendiği işi yerine getirmediği yönündeki şahsi defi borçlu tarafından ileri sürüldüğüne göre, sözleşmenin karşılıklı edimleri içermesi karşısında, bonoların bedelinin tahsilinin gerekip gerekmediği veya ne kadarının tahsil edilebileceğinin yargılamayı gerektirdiği-
İİK 169 Şirket adına işlem yapmaya şirket müdürü olarak görevlendirilen üç şahıstan her hangi ikisinin müştereken temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılınması halinde tek imza ile keşide edilen çekten dolayı muteriz borçlu şirket sorumlu tutulamayacağı-
Gerçek kişiler arasında yetki sözleşmesi ile belirlenen özel yetkili yerde de takip yapılabileceği-