Borçlulardan bir kısmının borca itirazının kabul edildiği, bu borçlular yönünden İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı bononun düzenlenme yeri Küçükçekmece olup, borçlu şirkete ödeme emri Küçükçekmece’ de tebliğ edildiği ve borçlu şirket ikametgahının da Küçükçekmece olduğu, bu durumda, yetkili yer Küçükçekmece İcra Müdürlüğü olmasına rağmen, borçlu tarafından itiraz dilekçesinde, yetkili yer olarak yetkili olmayan Çerkezköy İcra Müdürlüğü gösterildiğinden, bu durumda HMK’nun 19/2. maddesine göre usulüne uygun bir yetki itirazının varlığını kabule imkan bulunmadığı-
Aleyhine başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip yolunda, borçluların <<bononun lehtara teminat amacıyla verildiğine>> dair borca itirazda bulunması üzerine, mahkemece itiraz, İİK. m. 169 gereğince duruşmalı olarak inceleneceğinden, takibe itiraz hallerinde uygulanabilecek HMK 150. maddesi gereğince, borçlunun duruşmaya gelmemesi, üç aylık sürede dosyanın borçlu tarafından yenilenmemesi nedeniyle, <<davanın açılmamış sayılmasına>> karar verilmesinin gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece, borçlunun yaptığı 'zamanaşımı itirazı nedeni icranın geri bırakılmasına' dair verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, bu şekilde kesinleşmiş ise alacaklı tarafından İİK. mad. 169/6 gereğince genel hükümlere göre dava açılıp açılmadığı belirlenmesi ve açılmış ise bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması  ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi, icranın geri bırakılmasına ilişkin karar kesinleşmemiş ise bu kararın kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusu; takip dayanağı bonoların düzenlenme tarihleri itibariyle şirketin çift imza ile temsil edildiği, şirket adına ciroya ilişkin imzayı atanın tek başına şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle senetlerden sorumlu tutulamayacaklarına yönelik İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup, mahkemece, İİK'nun 169/a-5 fıkrası uyarınca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Takip dayanağı bonoların alacaklıya teminat senedi olarak verildiği yönündeki iddianın, borca itiraz olduğu ve mahkemece mutlaka duruşma açılması ve itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği-
Şirketin yetkili temsilcilerin müşterek imzası ile temsil edildiği, takip dosyasında senette yetkili temsilcilerin müşterek imzası yerine tek imzanın bulunması sebebiyle borçlu şirketin sorumluluğunun bulunmadığının kabulü ile sadece borçlu şirket yönünden takibin durdurulmasına karar verileceği-
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlu vekilinin, mahkeme adı ve dosya numarasını açıkladığı davanın duruşması nedeniyle oturuma katılamayacağını belirterek mesleki mazeretinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği, bu şekilde dilekçesinde ispata yarar bilgilere yer vermek suretiyle mazeretini haklı nedene dayandırmaya çalıştığından, mahkemece, borçlu vekilinin oturum için bildirdiği mazeretinin yerinde olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borca ve yetkiye itiraz eden borçlunun öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Borçluların mirası reddetmeleri sebebiyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, borca itirazın ise takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğundan yasal bu süreden sonra yapılan başvurunun mahkemece süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-