Alacaklının, keşidecinin cirosundan önce cirosu bulunan lehtarı takip hakkı bulunmadığından, mahkemece, borçlunun buna ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe ve borçlunun itirazına konu olduğu halde incelemeye gönderilmeyen senetler üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin olarak zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece, senet lehdarı olan bankanın hangi tarihte TMSF'ye devredildiğinin, hangi tarihte takip konusu alacağın alacaklı şirkete temlik edildiğinin araştırılarak; takibe konu senet, fona devir tarihinden önce 3 yıllık zamanaşımına uğramış ise istemin kabulüne, uğramamış ise fona devir tarihinden itibaren zamanaşımı 20 yıla uzayacağından ve varlık şirketine temlik tarihine göre de zamanaşımı tekrar 3 yıl olarak esas alınacağından bu hususta inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerektiği, borçlu, yetkili yeri doğru olarak göstermediğinden yetki itirazının geçerliliğinden söz edilemeyeceği-
İcra takibinin mükerrer olduğu iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamayacağı- İtirazın kabulü halinde takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Çeke dayalı takibin, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
İptal davasının açılma ve görülme koşullarından birisi icra takibi ile ilgili koşul olup; alacağın ve icra takibinin kesinleşmiş olması ve tasarrufta bulunanın borçlu durumda olması gerekeceği- Borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazı nedeni ile icranın geri bırakılması kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakta olduğundan, alacaklı tarafından İİK. mad. 169/6 gereğince genel hükümlere göre dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış ise bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmak ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borca ve yetkiye itiraz eden borçlunun öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Takibe konu bonoların, borçlunun itirazına dayanak yaptığı sözleşmede yer almadığı gibi, tahsilat makbuzunda da takip dayanağı bonolara açık bir atıf mevcut olmadığı, alınan tahsilat makbuzunda ve sözleşmede bonoların bedelsiz olduğuna ilişkin bir ibare de bulunmadığı, alacaklı tarafından da borçlunun iddiası kabul edilmediğinden, mahkemece borca itirazın reddi gerekeceği-
Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde, zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, haciz talebinde bulunulduğu, ancak alacaklının talepleri sadece sorgulama niteliğinde olup zamanaşımını kesecek nitelikte olmadığından, talepler arasında altı aylık zamanaşımının dolduğundan bashisle zamanaşımına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-