Çekin asli unsurlarından olan keşide tarihinin gerçek keşide tarihinden sonraki bir tarih olarak da yazılabileceği, ancak bu durumun İİK 169/a hükmünce yazılı bir belgeyle kanıtlanması gerekeceği-
 Takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik itirazın İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazı olacağı ve itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verileceği-
İbraz süresinin bitim tarihi, 6273 s. K.'nun yürürlüğe girmesinden sonra olan çeklere üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Takip tarihi olan 18/02/2015 tarihi itibariyle yürürlükte olan 5083 Sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca senet bedelinden 6 altı sıfır atılması gerekir ise de, borçlunun senet miktarına yönelik bir itirazı bulunmadığından mahkemece borçlunun "borca itirazının reddine" karar vermesi gerekeceği, bu nedenle "senet bedelinin 750.000 eski Türk Lirası olduğunun kabulü ile, borçlunun talebi dışında "takibin 0,75 tl'yi aşan kısmının iptaline" dair mahkemece verilen kararın isabetsiz olduğu-
Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı yapılacak senet bedelinde tahrifat itirazı,İİK. nun 169/a-6. hükmünce borca itiraz niteliğinde olacağı- Mahkemece istemin süre aşımından reddine karar verilmiş olup itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi halinde işin esasına girilmediğinden borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Muteriz borçlu tarafından daha önce takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek borca itirazda bulunulduğu, mahkemece öncelikle anılan dosya incelenip derdestlik iddiası değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- 
İİK.nun 169/a-l. maddesi gereğince, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece borçlunun borca itirazı kabul edileceğinden, ancak olayda borçlunun  itirazını İİK'nun 169/a-l. maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispatlayamaması nedeni ile davanın reddi gerekeceği -  İcra hukuk mahkemesinde yemin teklif edilemeyeceği -
Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçluların senet üzerindeki imzaların  kooperatif adına atıldığını, borçtan şahsen mesul olmadıklarını ileri sürerek icra mahkemesine yaptıkları başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu- İtiraz incelenmesinin ise duruşmalı olarak yapılması gerektiği-
Senedin teminat senedi olduğu iddiası İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olduğu-  Mahkemece, ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsiz ise de; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar verilmesi gerektiği -
Borçlu şirket adına icra mahkemesine ancak yetkili temsilcilerin başvurabileceği, ancak şirketin temsili konusunda anlaşmazlık bulunması halinde, borca itirazın süreli ve acele işlerden olması nedeniyle ve hak kaybı oluşmaması için, ortaklardan birinin, sonradan şirket yetkilisinin ya da atanacak kayyımın icazetini ve katılımını sağlaması koşulu ile icra mahkemesine başvurmasının mümkün olduğu-