Takip dayanağı olan ilam karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklı tarafından, edimin yerine getirildiğine dair İİK.nun 33. maddesi anlamında bir belge sunulmadığı gibi, ilama konu aracın iadesi yönünde icra müdürlüğüne yapılmış bir başvurunun da bulunmadığı, bu durumda alacaklının, ilamda kendisine yüklenen edimi yerine getirmeden takibe devam etmesi mümkün olmadığından, edimini yerine getirinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesinin gerektiği-
İİK’nun 100. maddesine göre dosya bilgilerinin soruşturulmasına yönelik bila tarihli işlem, alacaklının takibin sürdürme iradesinin varlığını gösteren ve alacağı tahsil amacını taşıyan bir işlemi olarak değerlendirilemeyeceği gibi yine aracın trafikten menine yönelik masrafı ödenmeyen ve gereği yerine getirilmeyen 11.11.2009 tarihli işlem de, zamanaşımını kesen nitelikte olmadığından, borçlunun zamanaşımını itirazının kabul edilmesi gerekeceği-
Ödemenin icra takibine başlama saatinden sonra olduğunun belgelenmesi, borçlu tarafça ileri sürülen “ödemenin karşı tarafça kabul edilmediği” iddialarının ise soyut ve ispatlanamamış olması karşısında şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulünün isabetsiz olduğu-
Dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü gözönünde tutulduğunda; takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak; "takasa konu alacağın, İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması", "bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması" veya "alacağın ilama bağlanması hallerinde" icra mahkemesinde incelenmesinin ve istemin sonuçlandırılmasının mümkün olduğu-
Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetlerinin, ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetince tasdik olunduğunda "ilam" hükmünü kazanacağından, icra dairesinin takip dayanağı ilam hükmündeki senedin içeriğini tartışıp yorum yoluyla değiştiremeyeceği-
Takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak; "takasa konu alacağın İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması", "bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması" veya "alacağın ilama bağlanması hallerinde" icra mahkemesinde incelenmesinin ve istemin sonuçlandırılmasının mümkün olduğu-
İlamın infazının takibe konulması ile başlayacağı, bu nedenle icra emrinde, ilamda hükmedilen alacaktan, yargılama aşamasında ödenen ve mahkemece infaz sırasında mahsup edilmesine karar verilen miktarın düşülerek, kalanının tahsilinin talep edilebileceği-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, dar yetkili icra mahkemesi hakiminin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı-
İcra emrinin tebliği üzerine yedi gün içerisinde icra mahkemesine başvurularak borcun zamanaşımına uğradığı itirazında bulunulabilecekse de 818 sayılı Borçlar Kanununun 133/1.maddesi uyarınca borçlu borcunu kabul ettiği takdirde zamanaşımı süresinin kesileceği-
İmzası alacaklı tarafından kabul edilen ibranamenin varlığı halinde icranın geri bırakılması yönünde hüküm kurulacağı-