Takas mahsup talebinin kabulü için, takasa konu alacağın dayanağı olan ilamın kesinleşmesinin gerekmediği-
Mahkemece yukarıda açıklanan HMK'nun 323 vd ile İİK'nun 33/1 maddeleri hükmü gereğince, alacaklının takip konusu yargı gideri niteliğinde olan vekalet ücreti yönünden borçluyu ibra ettiği gözönünde bulundurularak ayrıca, hükmüne uyduğu bozma kapsamına göre hüküm kurmak zorunda olduğu nazara alınarak, itirazın kabulüne karar verilmesi yerine yazılı şekilde reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İcra emrinin 21.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra emri tebliğ tarihinden sonra 24.05.2012 tarihli, Samsun 1.Aile Mahkemesi kararından bahisle nafakalar ile tazminatların Mayıs 2012 ayı itibariyle tamamen ödendiğine dair alacaklının imzasını taşıyan belge ile alacaklıya ödeme yapıldığına göre bu ödemenin takipten sonra yapıldığı kabul edilerek, borçlunun dava dilekçesinde kabul ettiği 1.240 TL. ve takip masrafları yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin istemi İİK'nun 71/2.ve 33/a maddelerine dayanması halinde,bu istemin 6762 Sayılı TTK.'nun 726.maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin 6 ay, ibraz süresinin bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğunun değerlendirilmesi gerekeceği-
İpotek borçlusu şikayetçiye hesap özetinin ve ihtarnamenin takipten önce tebliğ edilmediği görüldüğünden, alacağın kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmediği ve dolayısıyla İİK. mad. 150/ı'daki koşulların oluşmaması sebebiyle borçluya örnek 6 icra emri gönderilemeyeceği-
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin istemin İİK'nun 71/2.ve 33/a maddelerine dayanması halinde,bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesinin gerekmediği-
Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatına akdin fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ve ihbar tazminatı vs., alacakların ise yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verildiği, kararın uygulanması gereken kısmının hüküm fıkrası olduğu, HGK.nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, bu durumda mahkemece yapılacak işin, tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğduğu tarihten itibaren, birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğduğu tarihten itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarlarının bilirkişi raporu ile belirlenmesi olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde, ipotek limitinin aşılması nedeniyle yapılan başvurular dışında kalan şikayetler İİK.nun 149/a maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 33/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğu-
İlamların icrası yoluyla takipte İİK. 33 vd.maddelerinde itirazın reddi ve kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine dair yasal düzenleme olmadığından borçlu lehine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
Takibin dayanağı olan ilam; karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklı tarafından, edimin yerine getirildiğine dair İİK'nun 33. maddesi anlamında bir belge sunulmadığı gibi, ilama konu aracın iadesi yönünde icra müdürlüğüne yapılmış bir başvurunun da bulunmadığı, bu durumda, alacaklının, ilamda kendisine yüklenen edimi yerine getirmeden takibe devam etmesi mümkün olmadığından, edimini yerine getirinceye kadar takibin durdurulmasına da karar verilmesinin gerekeceği-