Vergi kimlik numarası her zaman tamamlanması mümkün olan bir noksanlık olduğundan, takip talebinde alacaklının vergi numarasının yazılı olmamasının “takibin iptali”ni gerektirmeyeceği-
İcra müdürlüğünce faize faiz yürütülmeksizin dosya (kapak) hesabı yapılması gerekeceği–
Kişisel hak niteliğinde olan taşınmaz satış vaadi şerhinin tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanacağı, MK. nun 29 ve Tapu Kanunun 26. maddesine göre 5 yıl süre ile 3.kişilere karşı ileri sürülebileceği, 5 yıl geçmeden satışın gerçekleşmesi halinde satış vaadi şerhinden sonra konulan haczin sonuç doğurmayacağı-
İcra dairesine borçlu tarafından süresinden sonra itiraz edilmiş olmasına rağmen, takibin durdurulması halinde, alacaklı tarafından yapılacak şikayetin süreye bağlı olmayacağı–
İcra müdürlüğünce yapılan hatalı (kanuna aykırı veya hadiseye uygun olmayan) işlemlere karşı, taraflarca “öğrenme tarihi”nden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği–
Taşınmazın aynına ilişkin olmayan taşınmaz üzerindeki kişisel haklara yönelik ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek bulunmadığı; bu nedenle “fuzuli işgal nedenine dayalı olarak borçlunun taşınmaza el atmasının önlenmesine, tahliyeye ve haksız işgal tazminatının borçludan tahsiline” ilişkin ilamın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmadığı–
‘Takip talebi’ne uygun olarak düzenlenmeyen ödeme emrinin süresiz şikayet yolu ile iptali gerekeceği–
Borçluların icra mahkemesine vermiş olduğu dilekçede öne sürdükleri “takip talebinde ve ödeme emrinde borçluların ve alacaklının adres bilgilerinin yazılmadığı, ayrıca borcun sebebinin de gösterilmemiş olduğu” şeklindeki iddiaların “şikayet” niteliğinde olduğu–
HUMK’un 101. (şimdi; HMK.’nun 389.) maddesinin koşulları çerçevesinde asliye/sulh hukuk mahkemesince verilen tedbir kararlarının, dava konusu taşınmazın 3.kişilere rızaen devrini engeller nitelikte olduğu, kayıt sahibi hakkında cebri icra yolu ile takip yapılmasını ve bu takip sonucunda taşınmazın satışını engelleyecek nitelikte olmadığı-