İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü olduğu”; hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
Kendisine haciz talimatı gönderilen icra dairesinin görevinin haczi uygulayıp buna ilişkin tutanağı asıl takibin yapıldığı yer icra dairesine göndermekten ibaret olduğu; haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde, İİK’nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağının (yani; dava açma külfetinin kime düşeceğinin) asıl icra dairesince kararlaştırılacağı–
Aralarında fiili ve ekonomik bütünlük ve üzerlerinde yapılar bulunan iki parsel üzerindeki üst hakkının, üzerindeki taşınmazlarla birlikte satılması gerekeceği–
İcra dairelerinin icra işlerinde birinci derecede sorumlu oldukları yaptıkları işlemlerin bazılarında hiç takdir yetkisi bulunmadığı, takdir yetkisi tanınan hallerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatlerini en iyi şekilde gözetmek zorunda oldukları ve yaptıkları işlemlerin yerin deliğinin denetiminin ancak şikayet yolu ile icra hakimliklerine ait yetki olduğu, icra müdürlüklerinin verdikleri karardan kendiliğinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığı–
Kesinleşmiş kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde –Anayasanın 4709 sayılı Kanun ile değişik 46/son maddesi uyarınca- 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanmasının talep edilebileceği– T
İcra ve İflas Kanununda icra müdürüne haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmamış olduğu, bu nedenle haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcundan dolayı haczedilmesi gerekeceği–
Bankaya haciz müzekkeresi gönderilerek, borçluya ait mevduata haciz konulmasının istenmesi üzerine eğer bu mevduat üzerinde bankanın rehin hakkı varsa bu husus da açıklanarak bankaca mevduata haciz konulması gerekeceği; icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurularak “paranın kendilerine rehinli olduğu” ndan bahisle haciz talebinin iptalinin istenmeyeceği-
“Emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına” karar veren mahkemece ayrıca bu karardan önce genel yargılama ile istenebilecek kesintilerin de iadesi doğrultusunda karar verilemeyeceği–
HUMK’un 76. maddesi (yeni HMK.’nın 33. Maddesi) gereğince hukuku tavsif hakime ait olduğundan icra mahkemesine ‘tebligatın usulsüz olduğu’ belirtilerek yapılan başvuru dilekçesinde ‘gecikmiş itiraz’dan bahsedilmiş olsa dahi, yapılmış olan başvurunun ‘şikayet’ olarak algılanması gerekeceği–
İcra müdürlüğünce yapılan hatalı (kanuna aykırı veya hadiseye uygun olmayan) işlemlere karşı, taraflarca “öğrenme tarihi”nden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği–