Alacaklı vekilince “icra müdürlüğünün kendisine İİK. 99 uyarınca istihkak davası açması için verdiği yedi günlük sürenin kaldırılması” konusunda, icra mahkemesine şikâyet yoluna başvurulması halinde, yedi günlük istihkak davası açması için verilen sürenin, şikâyet konusunda karar verilinceye kadar işlemeyeceği-
İlamda müteselsil sorumluluk öngörülmüş olmadıkça aleyhine karar verilen iki borçludan her birinin sorumluluğunun yarı yarıya olacağı–
Borçlu belediyenin borçlarından dolayı bankadaki hesapları üzerine haciz konulmuş olması halinde, mahkemece bu hesaplar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, hesaba yatmış olan paraların niteliklerinin incelenmesi gerekeceği; inceleme sonucunda hesaptaki paralardan vergi, resim ve harca ait olanlarla belediye paylarının kendiliğinden haczedilemeyeceği, ancak fiilen kamu hizmetinde kullanılmayan paraların haczedilebileceği–
Taraflar arasında menfaat çatışması olduğundan, baba C.B. adresinde oğlu olan muteriz borçlu M.B.’ye yapılan tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu’nun 39 ve Tüzüğün 60. maddelerine uygun olmadığından, usulsüz olduğu-
Faiz hesaplarının, yılı içeren dönemlerde 365 gün üzerinden yapılması gerekeceği–
Hukuk davalarında olduğu gibi icra takiplerinde de tarafların ‘taraf ehliyetine’ sahip olmaları gerektiği yalnız gerçek ve tüzel kişilerin ‘taraf ehliyeti’ bulunduğundan Tarım İl Müdürlüğünün, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, takipte ‘aktif ve pasif husumet ehliyeti’ (taraf ehliyeti) bulunmadığı; …..Devlet Hastanesi Baştabipliği’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir olup, ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından ‘pasif husumet ehliyeti’ bulunmadığı; ….. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir birim olup ‘pasif husumet ehliyeti’ bulunmadığı–
“İstihkak davasının kabulüne” ilişkin kararların, mülkiyetin tespiti ile ilgili olmaları nedeniyle 12.11.1979 T. 1/3 sayılı İç.Bir.K. uyarınca kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ancak “istihkak davasının reddine” ilişkin ilamlarda bir mülkiyet tespiti yapılmadığından bu ilamlardaki alacakların infaza konulması için ilamın kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Tarafların boşanma yönünden mahkemece verilmiş olan kararı temyiz etmemiş olmaları nedeniyle boşanma kararı kesinleşmiş olduğundan, tarafların temyizinin sadece tazminat, nafaka, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik bulunması nedeniyle, alacaklının sözü edilen bu alacaklar için icra takibi başlatmasında yasaya aykırı bir yol bulunmadığı–
İcra dairelerinin icra işlerinde birinci derecede sorumlu oldukları yaptıkları işlemlerin bazılarında hiç takdir yetkisi bulunmadığı, takdir yetkisi tanınan hallerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatlerini en iyi şekilde gözetmek zorunda oldukları ve yaptıkları işlemlerin yerin deliğinin denetiminin ancak şikayet yolu ile icra hakimliklerine ait yetki olduğu, icra müdürlüklerinin verdikleri karardan kendiliğinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığı–