Alacaklının icra dairesine başvurarak “icra takibi nedeniyle borçlu adına olan taşınmazlar üzerine konan hacizlerin kaldırılmasını” talep etmiş olması halinde, alacaklının bu talebini “alacağın haricen tahsil edildiğine” karine teşkil ettiğinden, kendisinin tahsil harcını ödemesi gerekeceği–
Borçlunun takipten sonra ölmüş olması halinde, alacaklının “tereke aleyhine” veya “mirasçılar aleyhine” takibin devamını istemesi gerekeceği–
Hükmi şahsiyeti olmayan müdürlüğe (İl Milli Eğitim Müdürlüğüne) gönderilen haciz ihbarnamesinin sonuç doğurmayacağı–
Limited Şirket Ortaklarının ilamda yazılı olan şirket borcundan dolayı doğrudan doğruya takip edilemeyecekleri, ortaklar adına icra emri düzenlenemeyeceği–
Hakkın özünden feragat edilmediği sürece borcun ödenmiş olmasının, icra mahkemesine yapılan itirazın esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Şartnamede “tellaliyenin alıcıya ait olacağı” belirtilmiş olması halinde, aslında tellaliye harcının sorumlusu Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca borçlu olduğundan, satıştan sonra tellaliye harcı alıcı tarafından yatırılmışsa, alıcının ödediği tellaliye harcını borçludan talep edilebileceği (bunun için icra takibinde bulunabileceği)–
Banka teminat mektuplarından kaynaklanan riskin doğmamış olması, diğer bir değişle gayri nakli kredinin ödenmemiş olması halinde gerek ‘ipoteğin paraya çevrilmesi’ yolu ile “genel haciz’ yolu ile icra takibi yapılamayacağı–
Hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih –İİK. 68/b uyarınca- tebliğ tarihi sayılacağından, icra mahkemesince bu durumda ilgili noterlikçe ilanen tebligat yoluna gidilmeksizin icra emri gönderilerek, borçlu hakkında ilamlı takip yapılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı–
1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanununun 13. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süreye bağlı olduğu–