Yasal yedi günlük sürede yapılan itiraz üzerine; icra müdürünün itirazın süresinde olup olmadığını re’sen incelemesinin, itiraz süresinde değil ise takibe devam etmesinin, aksi halde takibi durdurmasının gerekeceği-
Mirasçılar, mirasçı oldukları için değil, poliçenin lehdarı oldukları için hak sahibi olup, mirası reddetmeleri halinde dahi hak sahiplikleri devam edeceği ve bu nedenle sigorta sözleşmesinden kendilerine intikal eden bedelin terekeye dahil olmadığı-
Üst sınır ipoteklerinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktarla sınırlı olarak sorumlu olduğundan, buna ilişkin şikayetlerin süreye bağlı olmadan, her zaman yapılabileceği-
Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetlerinin, ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetince tasdik olunduğunda "ilam" hükmünü kazanacağından, icra dairesinin takip dayanağı ilam hükmündeki senedin içeriğini tartışıp yorum yoluyla değiştiremeyeceği-
Alacaklının, alacağın belgeye dayanıyor olması halinde, takip talebi anında belgenin aslı veya onaylı sureti icra dairesine verilmemişse borçlunun şikayet yoluyla “ödeme emrinin iptalini” isteyebileceği-
Murisin borçlu nedeniyle mirasçıları tarafından İİK’nun 53.maddesine dayalı olarak mirasın reddi davası açarak dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasını talep etmeleri İİK’nun 16.maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olacağından mahkemenin “duruşma yapıp yapmayacağı, duruşma yapacaksa tarafları duruşmaya çağıracağı, gelmeseler bile gereken kararı vermesi gerekeceği” düzenlemesine rağmen tarafların gelmemesi sebebiyle HUMK’nun 409.maddesi gereğince dosyayı işlemden kaldıramayacağı-
İlamın kesinleşmeden icraya konulduğuna ilişkin şikayetin, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabileceği, icra mahkemesi yerine icra dairesine yapılacak itirazın sonuç doğurmayacağı-
İİK.nun 83/a maddesine göre “özel hüküm” niteliğinde bulunan ve öncelikle uygulanması gereken -28.2.2009 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan- 5510 s. SGK Kanunun değişik 93. maddesi uyarınca borçlunun –haciz tarihinden önce veya sonra- muvafakatının bulunması halinde borçlunun kurumdan aldığı gelir, aylık ve ödeneklerinin haczedilebileceği-