Takibin durmasına rağmen, haciz işlemine geçilmesi yasa hükmüne aykırı olup bu konuda yapılan şikayetin, aynı kanunun 16/2 maddesine göre, bir hakkın sebepsiz yerine getirilmemesine ilişkin olup süreye tabi olmadığı-
Men'i müdahale ilamının kesinleşmeden icraya konulamayacağı, buna yönelik şikayetlerin süresiz yapılabileceği-
Hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil ettiğinden, hacizlerin kaldırılması için “tahsil harcı”nın ödenmesinin zorunlu olduğu-
Alacaklı tarafından takip talebinde bulunulması üzerine icra müdürlüğünce ödeme emrinin düzenlenerek borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğu, bu konuda icra müdürünün takdir yetkisi bulunmadığı-
İlamda müvekkil (asil) adına hükmedilmiş olan vekalet ücretinin avukat tarafından kendi adına borçludan talep edilemeyeceği-
“Kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki yaratılmış olması halinde icra mahkemesince -10.04.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca- çelişkinin giderilmesi ve verilen önceki kararla bağlı olunmaksızın yeni bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu kredinin konut finansmanı kapsamında olduğu ve 2499 sayılı SPK’nun 38/a maddesi yasal düzenlemesi ile 2010 yılı harçlar tarifesi icra harçları bölümünün 3/h maddesine göre tahsil harcının ¼ oranında alınmasının gerekeceği-
3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince, konusu para olan hakem kararlarının icra takibine konu edilebilmesi için kesinleşmelerine gerek bulunmadığı-
İlk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş olması durumunda,ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe itirazını ileri sürebileceğinden, itirazın “süre yönünden” reddinin uygun olmayacağı-