Takip bir belgeye dayanıyorsa, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin gerekeceği, buna aykırı olarak yapılan işleme karşı şikayetin 7 günlük süreye tabi olduğu-
Takip borçlularının, tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettikleri, sadece borçlu şirket açısından değerlendirme yapılıp, diğer borçlu yönünden olumlu olumsuz karar verilmemesinin isabetsiz olduğu, tebligat yapılan adresin borçlu şirketin ticaret sicil adresi olup olmadığının ticaret sicilinden sorularak karar verilmesinin gerektiği-
İcra mahkemesine yapılan başvurunun, icra müdürünün haciz tarihi itibariyle işleminde usulsüzlük olup olmadığının tespitine yönelik olduğundan süresiz şikayete tabi olduğu-
Alacaklı annenin, müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve ergin olduğu tarihe kadar devam eden birikmiş “iştirak nafakası” alacağını takibe koyma hak ve sıfatının bulunduğu; babanın çocuğuna bakma yükümlülüğünün onun ergin olması ile sona ereceğini, küçük (çocuk) ergin olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, kendi ihtiyacı için babasına karşı “yardım nafakası” açarak talepte bulunabileceği-
Borçlunun; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile gerçekleştirilen takipte takip dayanağı bono suretlerinin ödeme emri ekinde taraflarına tebliğ edilmediğini ileri sürerek takibin iptali isteminde bulunabileceği-
Dar yetkili icra mahkemesince alacaklı tarafından ileri sürülen muvazaa iddiasının incelenemeyeceği, bu hususun genel mahkemede yargılamayı gerektireceği-
Borçlu ile şikayetçinin düzenlediği kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, ilerde koşullar tahakkuk ettiği taktirde, borçlu adına tescili yapılacak yer için haciz konulmasının usulsüz olduğu, tapu kaydı maliki olan şikayetçinin şikayette hukuki yararının bulunduğu-
Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm kesinleşmeden takibe konulamayacağı,tedbir nafakasının ise hüküm kesinleşmeden icra edilebileceği-
12. HD. 13.02.2012 T. E: 2011/17479, K: 3150-