Ticaret sicili kayıtları, nerede bulunurlarsa bulunsunlar,üçüncü şahıslar hakkında, kaydın gazete ile ilan edildiği; ilanın tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise, son kısmının yayınlandığı günü takibeden iş gününden itibaren hüküm ifade edeceği, bu günlerin, kaydın ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlayacak olan müddetlere de başlangıç olacağı, bir hususun tescil ile beraber derhal üçüncü şahıslar hakkında hüküm ifade edeceğine veya müddetlerin derhal işleyeceğine dair hususi hükümlerin mahfuz olduğu-
Yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin kararın kesinleşmeden takibe konamayacağı-
Kullandırılan nakdi krediler nedeniyle bankanın yapacağı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takipte banka çek garanti bedellerinin de depo edilmesini isteyebileceği; böylece taşınır satışı ile rehin ortadan kalkacağından, limit dahilindeki artan bedel davacı bankanın hesabına depo edilebileceği-
Mahkemece vergi levhası fotokopilerindeki şirketlerin ticaret sicil kayıtları celp edilerek, ilamın borçlusu şirketin tespit edilmesi gerekeceği-
Tenfizine karar verilen ilam, alacağa ilişkin olup, tenfiz kararının infazının kesinleşmesine bağlı olmadığı-
Usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağından muhatabın tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek bu işlemin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekeceği-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamın karar tarihi 18.12.2009 olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden öncesine ilişkin olduğundan anılan maddenin olayda uygulama yeri bulunmadığı, borçlu belediyenin bu maddeye dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına yasal imkan olmadığı-
İlama aykırı olarak takip yapıldığı yönündeki şikayetlerin İİK.nun 16/2. maddesi gereğince süreye tabi olmadığı-
Hasmın yanlış, hatalı ya da eksik gösterilmiş olmasının, ihalenin feshi talebinin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği; aksi halin kabulü aşırı şekilcilik olup, hak düşürücü sürelerin geçirilmesi sonucunu doğurur ki bunun da kabul edilemeyecek bir durum olduğu-
Borçlunun yasal süreden sonra icra dairesine yaptığı itiraz sonuç doğurmayacağından ve kesinleşen takibe devam etmek imkanı bulunan alacaklının itirazın kaldırılması için İcra Hakimliği’ne başvurması yasaya aykırı ve fuzuli bir başvurudan ibaret olduğundan, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin bu nedenle reddinin gerekeceği-